Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 yıla kadar hapis istemiyle açılan ve duruşma gününü belirlediği davada, daha önce tutuksuz yargılanmasına karar verdiği HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel hakkında yakalama kararı çıkardıktan sonra HDP’li Demirel önceki gece Ankara’da gözaltına alındı. Bu kararı alırken, Demirel’in "yurtdışına kaçacağı" yönünde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün gönderdiği 1 sayfalık istihbarı bilgi notunu gerekçe gösteren mahkeme duruşmaya getirilen Demirel’i tutukladı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün mahkemeye gönderdiği bilgi notunda, Demirel’in yasama faaliyetleri “yasadışı” olarak gösterildi. Yazıda, Demirel’in “HDP içindeki PKK faaliyetlerinden sorumlu/yönetici düzeyinde olduğu” ileri sürülürken, Demirel’in devam eden milletvekilliği görevine rağmen “illegal yapı içerisinde bulunmaya devam ettiği” iddia edildi. 

POLİS SAVCIYI PAS GEÇTİ!

Hakkında “Halen KCK yapılanması içinde olduğu alınan duyumlardan değerlendirilmektedir” denilen Demirel ile ilgili notta, tutuklanan HDP’li milletvekilleri göz önüne alındığında Demirel’in “Yurtdışına kaçacağı yönünde kuvvetli istihbarat alınmıştır” iddiasında bulunuldu. Normal şartlarda devam eden bir dava veya soruşturmada, polis elde ettiği bilgi veya delilleri Ceza Muhakemeleri Kanunu’na (CMK) göre Cumhuriyet Savcılığı’na bildirir, savcı da bunu gerekli gördüğü durumda soruşturma başlatırdı. Ancak polis, Demirel hakkında topladığı ve tek başına hukuki bir delil vasfı taşımayan istihbari bilgi notunu cumhuriyet savcısına göndermek yerine usule aykırı bir şekilde direk yargılamaya yapan mahkemeye gönderdi.

KARAR DEMİREL GÖZALTINA ALINDIKTAN SONRA İŞLENDİ

Polisin gönderdiği bilgi notu üzerinden Demirel hakkında “yakalama” kararı veren mahkeme, bu kararı UYAP’a Demirel gözaltına alındıktan saatler sonra girmesi tartışmalara neden oldu. Mahkeme, soruşturmanın tamamlandığı ve bütün delillerin toplandığı, iddianamesini kabul ettiği davada tutuksuz yargılanmasına karar verdiği Demirel hakkında polisin verdiği bilgi notu ardından kararını değiştirdi. Yakalama kararının çıkarıldığı 12 Aralık günü adliyede Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, İl Emniyet Müdürü, İl Jandarma Alay Komutanı ile çok sayıda bürokratın katılımıyla gerçekleştirilen toplantı akıllara ortak bir tezgahın kurulduğu ihtimalini getirdi. Zira aynı gün HDP’li 8 vekil hakkında zorla getirme kararı çıkarıldı. Demirel’i tutuklayan mahkeme de daha önceki kararını görmezden gelerek Demirel’in “kuvvetli suç şüphesi”ni gerekçe göstererek “Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi. Demirel’in tutuklanması ile birlikte HDP grubu adına Meclis’te yasama yetkisi için imza atacak, grup başkanvekili kalmadı. 

TEM MÜDÜRÜ İSTEDİ MAHKEME TUTUKLADI

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ertan Özyiğit ve şube müdürlerinin imzasıyla Demirel hakkında tutuklama kararı veren Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 37732461-12597 (12512)- sayılı “Çağlar DEMİREL Hk.” konulu yazıda skandal sayılabilecek şu ifadelere yer verildi:

“Terör örgütü sorumlularından Cuma (K) Cemil Bayık tarafından 2017 Mart ve bilhare sonrası için alt kadrolarına yönelik bazı istihbarat ve öngörülerin paylaşıldığı yine sorumlu kadrolar tarafından ‘milletvekillerine cezaevleri ve bulundukları yerden mücadelelerine devam etmelerinin istendiği’ istihbaratı alınmıştır. Örgütün legal yapılanmalarına ve HDP milletvekillerine yönelik operasyonlar ile ilgili olarak Kandil alanındaki örgütün üst yönetiminden uygulanacak hareket tarzına dair verilen talimatların sözde KCK Kürdistan sözcülüğünce ülke genelindeki alt yapılara dağıtıldığı bilgileri alınmaktadır.

Terör örgütünün son dönemde verdiği kayıplar ve yaşanan tutuklamalar sebebiyle yaşadığı panik havasını aşabilmek adına örgütün legal ve illegal alandaki uzantılarına başta müzahir kesim olmak üzere kitlenin eylemliliğine/sokağa çıkarılmasının sağlanması talimatlarını ilettiği duyumları alınmaktadır.

Bu çerçevede; Diyarbakır Milletvekili Çağlar DEMİREL’in HDP içerisindeki PKK faaliyetleri ile ilgili sorumlu-yönetici düzeyinde bulunduğu yönündeki bilgiler alınmaktadır. Halen devam etmekte olan milletvekilliği görevine rağmen illegal yapı içerisinde bulunduğu değerlendirilmektedir. Terör örgütünün yurt içindeki tüm faaliyetlerini yönlendiren üst yönetimden gelen talimatlarını ilgili yerlere dağıtılması ve uygulanmasını sağlayan kitleyi sözde ‘serhıldan’ (kalkışma) hedefi doğrultusunda örgütleyen ve yönlendiren, aynı zamanda kırsal kadrodan ve eylem planlamalarına her türlü altyapıyı hazırlayan KCK yapılanması içerisinde olduğu alınan duyumlardan değerlendirilmektedir.

10 (on) milletvekilinin yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklu bulundukları göz önüne alındığında adı geçen milletvekilinin yurt dışına kaçacağı yönünde kuvvetli istihbarat alınmıştır. Mevcut durumun yargılanmanın devam ettiği 5. Ağır Ceza Mahkemesi esas 2016-487 dosya kapsamındaki tarif edilen hukuki vasıftan daha ağır olmak ihtimalinin bulunduğu, terör örgütü üyeliğinden ziyade yöneticilik vasfı taşıdığı kıymetlendirilmektedir. Arz ederim.”