Terolar’da katliam kaygısı Alevi aileleri göçertmeye başladı

Maraş’ta 38 yıl önce karşılaştıkları katliam korkusunu ve acısını daha üzerinden atamayan Kürt Alevilerin yaşadığı 24 köyü kapsayan Terolar bölgesinin tam ortasına yapılan AFAD kampı nedeniyle Aleviler yaşam alanlarından göçmeye başladı.

Maraş’ta inançları ve etnik kökenleri nedeniyle Kürt Alevilerine dönük derin devlet, MİT ve karanlık yapılar tarafından 19-26 Aralık 1978’de kanlı bir katliam gerçekleştirildi. Bir hafta boyunca süren saldırılar sonucu 150’yi aşkın Kürt Alevi katledilirken, yüzler ev ve iş yeri yağmalandı. Katliam sonra kentin yüzde 70 oranına nüfusunu oluşturan 150 bini aşkın Alevi Kürdü göç etti. Yapılan katliam üzerinden 38 yıl geçmesine rağmen içerisinde bulunduğumuz katliamın yıl dönümünde dahi halen o tarihten bu yana Maraş’taki Kürt Alevilere karşı yürütülen sindirme, inkar ve imha politikaları sistematik bir şekilde sürdürülmeye devam ediliyor.

Geçtiğimiz yıl sıkça gündeme gelen ve Alevileri yaşam alanlarından göçertmek adına hayata geçirilen ve içerisine Suriye’den gelen çete guruplarının yerleştirildiği AFAD kampı buna en açık örnek olarak gösterilebilir. AKP/Saray rejiminin dayatması sonucu Kürt Alevilerin yaşadığı 24 köyün ortasına Maraş merkez Dulkadiroğlu ilçe sınırları içerisinde yer alan Terolar bölgesine 27 bin kapasiteli AFAD kampı inşa edildi.

3 BİN ALEVİ'NİN İÇERİSİNE SURİYE’DEN GETİRİLEN 27 BİN KİŞİ YERLEŞTİRİLDİ

Her ne kadar kampın yapılmasının gündeme geldiği aylarda yoğun bir şekilde bölgede yaşayan Aleviler başta olmak üzere karşı çıkılan kamp bugün itibariyle tamamlanmış ve içerisine bölge nüfusunun on katı yüksek oranda bir nüfus yerleştirilmiş durumda. 1978’de dini inançları ve etnik kökenleri nedeniyle katliama uğrayan Alevilerin, yaşam alanlarını oluşturan bölgenin tam ortasına denk gelecek şekilde inşa edilen ve içerisine çete gruplarından oluşan 27 bin kişinin yerleştirilen AFAD kampı, yeniden bölgedeki Alevi halkında yeni saldırı ve katliam kaygılarını oluşturmuş durumda.

ALEVİLER BÖLGEDEN GÖÇMEYE BAŞLADI

Öyle ki güvenlik kaygısı oluşan Aleviler, şimdiden yaşam alanlarını terk bile etmeye başlamış durumda. AFAD kampının yapıldığı Terolar bölgesinde bulunan köylerde yaşayan kimi aileler, yaşadıkları kaygılar sonucu yurt dışına göç etti. Sistematik bir şekilde Alevileri göçertmeyi esas alan AFAD kampı ile hedeflenen göçertme planı böylelikle ilk “meyvelerini” de vermiş bulunuyor. “Artık bizim bir geleceğimiz olamaz” diyen aileler, yurt dışında bulunan akrabaları üzerinden yaptıkları müracaatların karşılık bulmasıyla göçüyor.

ALEVİ KÖYLERİNE ÇETELER YERLEŞTİRİLMEK ÜZERE BOŞ EV ARANIYOR

Bunun yanında Dulkadiroğlu İlçe Kaymakamlığı tarafından oluşturulan bir ekibin Alevi köyleri içerisinde boş evleri tespit etmek adına bir çalışma içerisine girdikleri öğrenildi. Yapılan bu çalışma ile tespit edilen boş evlere Suriye’den getirilen sözde mültecilerin yerleştirilmek adına yapılan girişimle de Alevilerin güvenlik bağlamında yaşadığı kaygılar, daha da büyük bir safhaya ulaştırmış durumda.

Öte yandan bölge halkının yaşam alanlarını daraltacak düzeyde bir nüfusun yerleştirildiği AFAD kampından, birinci sınıf tarım arazisi olan tarlalardan geçen dere yataklarına bırakılan kanalizasyon suyu ise ayrı bir konu. Bu şekliyle tarım arazilerinden geçen su yatağına kanalize edilen kirlilik şimdiden bir bütünen birinci sınıf tarım arazilerini çoraklaşmaya bırakılmış durumda. Sağlıksal açıdan da büyük bir tehlikeyi beraberinde getiren yaklaşım nedeniyle, bölge halkının güvenlik kaygılarına bir de sağlık kaygısı eklenmiş durumda.

KAMPLA; HUKUK, YAŞAM VE İNANÇ İHLALLERİNE İMZA ATILDI

Birinci sınıf tarım arazilerini oluşturan büyük bir ovanın tam ortasına yapılan AFAD kampı ile uzun vadede Alevi Kürtlerini bölgeden sistematik bir şekilde göçertmenin yattığını söyleyen Terolular, bunu daha girişimin ilk başlarında yapılan usulsüzlükler ile kendisini dışa vurduğunu belirtiyor. Terolular, bölgede yaşayan Alevilerin inançları ve kökenleri itibariyle duyulan derin düşmanlık sonucu "mülteci" adı altında masumane bir girişim gibi gösterilmeye çalışılan AFAD kampıyla bölgenin demografik yapısıyla oynanarak, yaşam alanlarından koparılmaya çalışıldıklarını ifade ediyor. Terorlular, AFAD kamp girişiyle baştan itibaren içinde derin bir Alevi karşıtlığı politikası barındıran planı; hukuk ihlali, yaşam alanı ihlali ve inanç ihlali olarak ele alarak bunun karşısına yaşadıkları derin kaygıları bir bir sıralıyor.