25 Kasım 2016’da tutuklanan Bitlis Belediye Eş başkanı Hüseyin Olan ve 14 Aralık 2016’da tutuklanan Hizan Belediye Eş başkanı İhsan Uğur haftalardır hiçbir gerekçe gösterilmeden tek başına hücrede tutuluyor.
AKP hükümeti tarafından başlatılan siyasi soykırım operasyonu çerçevesinde 25 Kasım 2016’da tutuklanan Bitlis Belediye Eş başkanı Hüseyin Olan ve 14 Aralık 2016’da tutuklanan Hizan Belediye Eş başkanı İhsan Uğur haftalardır hiçbir gerekçe gösterilmeden tek başına hücrede tutuluyor.
OHAL sonrası işkence yuvalarına dönüştürülen cezaevlerinde hak ihlalleri had safhaya ulaşırken sürgün ve tecridin ardı arkası kesilmiyor.
TUTULDUKLARI HÜCRELER İNŞAAT DURUMUNDA
Hizan Belediye Eş Başkanı İhsan Uğur’un kardeşi Raife Ergül, siyasi soykırım operasyonları çerçevesinde 14 Aralık 2016'da tutuklanıp Bitlis cezaevine gönderilen kardeşi İhsan Uğur'un, yargılandığı KCK Ana davası için Amed’e getirildikten sonra Elazığ 2 Nolu F Tipi Cezaevine sürgün edildiğini belirtti. Sürgünden sonra hiçbir gerekçe olmadan haftalardır tek başına hücrede tutulduğunu belirten Raife Ergül şöyle devam etti: "Elazığ cezaevine götürülmeden bir gün önce Bitlis cezaevi yönetimi bizi arayarak kardeşimin başka odaya alındığını dolayısıyla da yarın gerçekleştireceğimiz açık görüşün yandığını söyledi. Biz kardeşimin Elazığ cezaevine sürgün edildiğini çok sonra öğrendik. Zaten iki ayda bir gerçekleştirilen açık görüşü yaktıkları yetmezmiş gibi bir kapalı görüşümüzü de yaktılar. Derken en son 11 Mayıs'taki açık görüşte kardeşim ile görüştük ve 3 haftadan fazla süredir hiçbir gerekçe olmadan tek başına hücrede tutulduğunu öğrendik. Sadece o değil Bitlis Belediyesi Eş başkanı Hüseyin Olan da haftalardır tek başına hücrede tutuluyor. Tutuldukları hücreler inşaat durumunda. Yemekler kötü. Mektup ve gazete verilmiyor. Durumları hiç iyi değil."
TEK SUÇLARI HALKA HİZMET ETMEK!
Kardeşi İhsan Uğur ve diger Belediye Eş başkanlarının tutuklanmasını haksızlık olarak degerlendiren Ergül, "Kardeşim halk tarafından seçilen bir belediye başkanı olarak görevini yapıyordu. Tek suçu halkın ondan çok memnun olmasıydı! O yüzden hedef haline geldi. Bu uygulamalarla sadece onu değil, halkın iradesini ve bizleri de hapsediyorlar. Tek isteğimiz bu gereksiz alıkoymanın bir an önce sona ermesidir" dedi.
