Hükümetin özel bir politika izlediği ve bunun için tüm imkanlarını seferber ettiği Van’da son birkaç ayda bini aşkın kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların hemen hepsi insanlık dışı işkencelerden geçti. Polisin darp ettiği kişilere doktorlar da rapor vermeyerek işkenceyi gizledi. Günlerce gözaltında tutulan insanlar sadece ihbar ya da “şüpheli” sıfatıyla alıkonulmasına rağmen tutuklanmaları için işkenceyle kendi üzerlerine ifade vermeye için zorlandı. Özellikle merkezde bulunan İpekyolu İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün en üst katının işkence karargahı olarak kullanılıyor.

İŞKENCENİN TANIĞINDAN TÜYLER ÜRPERTEN SÖZLER

Bu vahşete birebir maruz kalan ve can güvenliği nedeniyle adını vermek istemeyen bir kişi, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. Hiçbir suçu olmamasına rağmen gözaltına alındığını söyleyen kişi, falakaya yatırıldığını, çıplak soyularak postalla sırtına basıldığını dile getirdi. Cinsel organına sürekli vurulduğunu belirten kişi, “Türk’ün gücünü göreceksiniz” diyen polislerin, kendisine zorla “Türk ulusu önünde eğiliyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene” dedirtilmeye çalışıldığını aktardı. Halen gördüğü işkencenin etkisi altındaki kişi, şunları anlattı: “Gözlerimi bağlayarak emniyete götürdüler. Onlarca kişi önce beni anadan doğma soydu. Sonra da tekmelediler. ‘Buradan sağ çıkamazsın, itiraf et’ diyerek konuşmamı istiyorlardı. ‘Ne istiyorsunuz’ diye sorduğumda ‘Birilerinin ismini ver’ dediler. Bir şey bilmediğim için söyleyecek bir şey de yoktu. Bir hafta boyunca gece gündüz demeden işkence ettiler. Vardiyaları değişiyordu. Akşam giden polislerin yerine gelenler işkence yapmaya devam ediyordu. Gözaltı yapmaları için hiçbir nedenleri yoktu. Benim gibi onlarca kişiyi gördüm emniyette. Hepsine bana yaptıkları işkenceyi yapıyordu. Bir hafta sonra doktoru emniyete çağırdılar ve gelen doktor ‘Bir şeyin var mı?’ diye sordu. ‘Görmüyor musun ayakta duracak halim bile yok. Bir haftadır işkence yaptılar’ dedim. Sonra yüzüme bakarak, ‘Hiçbir şeyin yok, sağlamsın’ diyerek, sağlam raporu verdi.”

İHD’YE BAŞVURULAR ARTTI

Kentte buna benzer birçok olayın olduğunu doğrulayan İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Başkanı Murat Melet ise son süreçte cezaevlerinde ve TEM şubelerinde işkence olaylarının yoğunlaştığına dikkat çekti. Gözaltına alınanların darp ve kötü muameleye maruz kaldığının altını çizen Melet, “Gözaltına alınan herkese işkence yapılmaktadır. Neredeyse gözaltına alınan herkesin hakaret ve kötü muameleyle karşılaşması olağan bir durum haline geldi. Konuyla ilgili derneğimizi başvurular bulunmaktadır. Bunların hepsinin ortaya çıkması mevcut siyasal iktidarın yetersizliği ve OHAL ile birlikte artan keyfi uygulamalardır” diye anlattı.

‘İHLALLER DOĞALLAŞTIRILIYOR’

OHAL ile birlikte keyfi uygulamaların arttığını ve polislerin yargıç rolüne büründüğünü dile getiren Melet, ciddi anlamada hukuk boşluğu yaşandığının altını çizdi. Melet, “İktidar yürütmenin ve yargının tamamını kendi güdümüne aldı. Yaşanan hak ihlalleri yargı ve hükümet tarafından doğallaştırılmaya çalışılıyor. Bu mağduriyetler Türkiye’nin demokrasisini ve iç barışını zedeliyor” ifadelerini kullandı.

DOKTOR EMNİYETTE MUAYENE EDİYOR!

Gözaltına alınların günlük sağlık kontrolünden geçirilmediğini aktaran Melet, “OHAL’le birlikte daha fazla gözaltıların olması nedeniyle doktor karakola çağırılıyor. Emniyete gelen doktorlar polisin istediği şekilde rapor veriyor. Gözaltına alınanlar için her gün doktor gösterilmesi gerekirken bir alınırken bir de mahkemeye çıkarılacağı son gün doktor kontrolünden geçiriliyor. 30 günlük gözaltı süresi boyunca sadece iki defa doktora gösterildiği gibi doktorlar da emniyetle çalışmaya zorlanıyor. Gözaltında yapılanlar bu şekilde gizleniyor” dedi. 

TUTUKLU SAYISI YÜZDE 100 ARTTI

Gözaltına alınların çıplak aramaya tabi tutulduğuna dönük ciddi başvurular olduğunu aktaran Melet şunları dile getirdi: “Gözaltında darp ve işkence gittikçe artı. Her gün şüpheli sıfatıyla onlarca insan gözaltına alınıyor. Keyfi muameleler artarak devam ediyor. Bu baskıların artması siyasal iktidarın bir korku salma inancından kaynaklanıyor. Bunlar doğru değil. Kabul edilecek gibi de değildir. Kentteki cezaevlerindeki tutuklu oranı yüzde 100 artmış durumda.”

‘İŞKENCE YAPANLAR DA BİR GÜN ADALET İSTEYECEK’

Hak ihlallerinin uluslararası mahkemelerde Türkiye’nin karşısına çıkacağına işaret eden Melet, ne olursa olsun insan haklarından yana tutum sergilenmesini gerektiğini dile getirdi. “Dün insanları yargılayan ve işkence yapan cemaat üyeleri bugün ise mağdur olduğunu söylüyor. Tarih tekerrürden ibaret ve bugün işkence yapanlar da bir gün adalet isteyecek” diyen Melet, bu nedenle adaletin bir an önce sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.