Van’ın orta yerindeki ucube bina zehir saçıyor

Van’ın merkezinde iki yıla yakın bir süredir iki katlı bir bina çeteler tarafından gasp edilerek, fuhuş ve uyuşturucu satış merkezine çevrilmiş durumda.

Ev sahibi ve mahallenin tüm başvurularına rağmen devlet kurumları hiçbir müdahalede bulunmuyor. Toplumu zehirleyen çetelerin özelikle yurtsever Kürt gençleri bu binaya çekerek, Kürt kurumlarına karşı ajanlaştırıldığı belirtildi.

Kürdistan’daki siyasi kırım devam ederken öte yandan her türlü yoz hayatın önü de açık hale getirilmiş durumda. AKP hükümetinin baskıları sonucu Kürtlerin kurum ve gençli inisiyatifleri işlevsiz hale getirilmesinden dolayı kentte, yozlaşma hat safhaya çıkmış durumda. Öyle ki Van göbeği diyebileceğimiz İpekyolu ilçesi Şerefiye Mahallesi Naci Bey Sokaktaki iki katlı bina iki yıla yakın bir süredir fuhuş, uyuşturucu satışı, tinerci çetelerin merkezi haline gelmiş durumda.

Çeteler iki yıl önce bir dairesini kiraladığı binaya girdi. Geriye kalan 3 dairede Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER ve bir aile kalıyordu. Çeteler, binayı tamamen ele geçirmek için aile ve derneklerin bulunduğu daireler kundaklandı ve yağmalandı. Bu durumun polise iletilmesiyle, bir kereye mahsus çetelerin bulunduğu daireye baskın yapıldı. Polis baskını sırasında binanın ikinci katından atlayarak kaçmaya çalışana bir kadın ve birkaç kişi gözaltına alındı. Bir gece gözaltında kalan çete üyeleri daha sonra serbest bırakırdırlar. Çetelerin baskılarına daha fazla dayanamayan aile ve dernekler binadan taşınmak zorunda kaldı. Binayı tamamen ele geçiren çeteler, birinci katta bulunan sol taraftaki daireyi işgal ederken geride kalan 3 daireye ise Suriyeli mülteciler yerleşti.

KURUMLAR, TOPLUMU ZEHİRLEYEN ÇETELERE KARŞI SUSKUN

Kentin göbeğinde fuhuş ve uyuşturucu satış noktası haline gelen binaya günlük ortalama yüze yakın kişi girip çıkıyor. Gelen kişiler arasında lise öğrencileri olan genç kadın ve erkeklerin de uğrak yeri olduğu gözlendi. Binanın önünde 24 saat nöbet tutulduğu gözlenirken, son zamanlarda soğuk hava koşullarından dolayı cam kenarından dışarısı sürekli gözetleniyor. Yozlaşmanın merkezi haline gelen binanın sahibi Ebubekir Karabulut ise 5 ay önce İsmail Dağkıran dan satın aldıktan hemen sonra binayı çetelerden kurtarmak için Van Valiliği, ilçe kaymakamlığı ve iki nisan polis karakoluna başvurduğunu belirti. Karabulut, tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını belirterek, “polisin kendisine ‘binayı boşaltma yetkimiz yok’ diyerek dava açmamı istediler ancak içerde sürekli kalan kimse yok ve içerde kalanların isimlerini bilmediğim için tanımadığım için davada açamıyorum” dedi.

Yaşanan tablo karşısında çaresiz kaldığını aktaran Karabulut, uzun süredir toplum ahlakına aykırı bir şekilde binada her türlü pisliğin yapıldığını, kaçak elektrik kullandığını ve hiçbir kira sözleşmesi olmadan evin gasp edildiğini ve bu tablo karşısında kurumların kayıtsız kaldığına dikkat çekti.

TEPKİ GÖSTEREN GENÇLERE SATIRLI SALDIRI

Binayı gasp eden çetelere 25 Haziran akşamı kendilerine tepki gösteren mahallenin gençlerine satırlı saldırıda bulunuldu. Çevredeki halkın araya girmesiyle gençler kurtarıldı. Karabulut, o gece yaşanan olayın ardından son çare olarak mahalleden imza toplayarak Van Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduklarını ve bu başvurularının da sonuçsuz kaldığını kaydetti. En son 2 gün önce tekrar Van Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Karabulut, orada bulunan savcının kendisiyle “soruşturma devam ediyor” cevabını aldığını söyledi.

‘KÜRT GENÇLERİ BATAKLIĞA ÇEKİLEREK AJANLAŞTIRILIYOR’

Çetelerin gasp ettiği binaya yakın bir yerde ikamet eden ve ismini vermek istemeyen bir kişi, bu tür uyuşturucu ve fuhuş merkezlerine devletin müdahale etmemelerinin en büyük nedeninin, Kürt ve yurtsever gençleri yozlaştırarak toplumu zehirlemek ve aynı zamanda ajanlaştırma çalışmaları yürütmek için kullandığını ve binaya özellikle yurtsever ailelerin çocukların getirildiğini, lise çağlarına uyuşturucuya alıştırılarak her şey yaptırılmaya çalıştığını kaydetti.