Halkın yüzde 65 oyla seçtiği belediye eş başkanlarının görevden alınması ardından AKP iktidarı tarafından kayyum olarak atanan Özkan ise, “göreve” geldiği andan itibaren, DBP’li belediyelerin oluşturmak için yıllarca emek verdiği birçok kurumu kapattı.

Biz de Özkan’ın “Yılın en iyi ilçe belediye başkanı” olarak seçilmesini sağlayan icraatlarına bakalım dedik…

Türkiye'de her yıl iktidara yakın kesimler tarafından belirlenen kişilere sanat, siyaset ve spor alanında verilen amacı belirsiz bir ödül var: Altın Palmiye Ödülleri. 4'üncüsü verilen ödüle bu yıl yerel yönetimler dalında ilginç bir kişi seçildi. Amed’in Sur ilçesinde yüzde 65 oyla seçilmiş belediye eşbaşkanlarının görevden alınmasının ardından iktidar tarafından kayyum olarak atanan Sur Kaymakamı Bilal Özkan. Trajikomik bir şekilde "Yılın en iyi ilçe belediye başkanı" seçilen Bilal Özkan'a ödül, yine trajikomik bir gerekçe ile "Harabeye dönmüş bir ilçeyi yeniden yaratan başkan" olarak verildi.

Talan edilen ve onlarca kişinin katledildiği ilçede sanki yeni bir dizayn hayata geçiriliyormuş gibi projeler sunan Bilal Özkan, 2 yıldır süren ve zorla halkın göçertildiği ilçeyi görmezden geldi. Eylül ayında halkın iradesini gasp ederek göreve gelen ve bir hafta boyunca kendi güvenliği için belediyeyi halka kapatıp ablukaya alan kayyımın 10 ayda halka nasıl hizmetler sunmuştu.

BELEDİYE BİR HAFTA KAPALI KALDI

Atandığı günden bu yana sadece birkaç defa halkın arasına çıkabilen kayyum, geldiği günden sonra Sur'da çatışmaların ardından başlayan yıkımın daha da hızlı bitmesi kararını aldı. Geldiği hafta boyunca kayyımın ilk icraatı ise halkı değil de kendini daha fazla nasıl güvenceye alabileceği telaşı oldu. Bir hafta boyunca belediye kayyım tarafından halka kapalı ve abluka altında tutulurken, o hafta içinde onlarca işçi belediyeden atıldı.

İLK HEDEF KADIN KAZANIMLARI

Kayyım Bilal Özkan'ın göreve geldiği ikinci haftada ise, Kadın Politikaları Müdürlüğünü fes etti, kadın kurumu olan Amida'yı da kapattırdı. Kayyum ilk aşamada 65 kişiyi işten çıkarırken ikinci aşamada ise 21 kişiyi işinden çıkardı. İşten çıkardıklarının yerine ise kendi yakınları atadı. 10 aylık görev süresi boyunca sadece iki defa halkın arasına çıkabilen kayyum bu süre de halktan büyük tepkiler aldı.

ÖNCE YIKTI SONRA ÖVDÜ

Geldiği Eylül ayından bu yana Sur'da çatışmalar sonrasında yaşanan yıkımı yerinde izleyen kayyım, yıkımı kendi emriyle daha da hızlandırdı. Bir yılda binlerce insanın göç ettiği ve onlarca insanın yaşamını yitirdiği yerde turist sayısında da büyük bir düşüş yaşandı. Şu an bile tarihi kapılarında polislerin ablukasının olduğu ilçede yüzlerce tarihi eser yok edilirken yüzlercesi de tehdit altında. Bölgeyi sadece rant ve talan merkezi olarak gören kayyım, Sur burçlarını beton blokla kaplayarak zarar verdi. Keçi burcu ve abluka altında ki 4 mahallenin halen açık olmadığı Sur'da yüzlerce tescilli eser, kilise ve hamamlar zarar gördü. Restore edilmesi gereken eserlerden sadece cami ve hamamlar restore edilirken yarı hasar almış tarihi evlerde kurtarılamaz ya da kamyon geçişinin daha kolaylaşması için yıkıldı.

Şimdi dümdüz edilen mahallerde yeni evlerin yapımına başlandı. Devlet eliyle talan edilen arazi de kayyım İHA'ya verdiği bir röportajında arkasına yapılan evleri de alarak, "Sur artık değişecek. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Burayı daha da geliştireceğiz!" dedi. Yıkılan ve yok edilen onlarca evin yerine çimentodan ve kum taşından yapılan evleri öven kayyım, Sur'a yılda 4-5 milyon turist çekmeyi hedefliyormuş.

HALKA TEHDİT

Referandum seçimlerinde de halka 'Evet' demeleri için makarna ve kömür dağıtan kayyum, seçimlerde ilçenin dört bir yanına 'Evet' pankartları astırdı. Referandumda istediği sonucu alamayan kayyım son olarak Alipaşa ve Lalebey mahalleri için de yıkım kararı alarak, halkı evlerinden zorla çıkarmakla tehdit etti.