Giysi tekellerinin yeni sömürü alanı Afrika

Giysi tekellerinin yeni sömürü alanı Afrika

Giysi tekellerinin Asya ülkelerindeki yoğun emek sömürüsü, insan ve sendikal hak ihlalleri birbirini izlerken örgütlenen ve sokaklara çıkıp polisle çatışan işçiler hükümetlere geri adım attırarak görece de olsa ücretlerini yükseltmeyi başarıyor.

Çin’de tekstil sektöründe çalışan işçilerin saat ücretleri son 6 yıl içinde iki kat arttı. Tekeller benzeri ücret zammı artışlarının Bangladeş, Kamboçya ve Pakistan’da da olacağı tahmininde bulunuyorlar.

Üretim maliyetinin artmasına ve karlarının göreceli olarak düşmesine yol açan durumdan rahatsızlık duyan uluslararası giyim tekellerinin çoğunluğu üretimlerini Asya ülkelerinden Afrika ülkelerine taşıma hazırlığında.

Tekeller için en cazip ülkeler ise Sahra’nın güneyinde yer alan işgücünün ucuz, vergilerin düşük, işçilerin örgütsüz ve pamuğun bol olduğu Etiyopya, Kenya ve Tanzanya. Uzmanlar önümüzdeki yıllarda Afrika’nın dünyanın en büyük tekstil merkezi olacağı tahmininde bulunuyorlar.

En büyük gelişme Etiyopya’da görülüyor. 2006-2011 yılları arasında ülkedeki tekstil üretimi 4 kat, Avrupa’ya yapılan ihraccat ise % 500 oranında artış gösterdi. Bu artışın ardında Tesco ve Primark gibi moda devlerinin yatırımları bulunuyor.

ÇİN VE TÜRK FİRMALARI DA ÜRETİMİ ETİYOPYA’YA TAŞIYOR

Son yıllarda Addis Ebaba’nın güneyinde oluşturulan endüstri bölgesine çok sayıda Türk ve Çinli şirketin de fabrika açtığı belirtiliyor. 

Hilfiger, Guess ve Clarks gibi markalara üretim yapan Çin’in en büyük ayakkabı üreticisi Huajian Addis Ebaba’nın güneyindeki Endüstri bölgesine 25 bin işçinin çalıştığı bir fabrika kurdu. Çin Devlet Yatırım Fonu ile firmanın birlikte açtığı fabrikanın genişletilerek 200 bin kişinin çalışacağı bir fabrikaya dönüştürülmesi planlanıyor. Aynı bölgede kurulan Aykko’nun fabrikalarında da 7 bin işçi çalışıyor.

İpliğin eğrilmesi, kumaşın dokunması, renklendirilmesi ve dikilip giysi haline getirilmesi aynı tesislerde gerçekleşiyor.

Afrika H&M ile Kappahl gibi İsveç giysi tekellerinin de iştahını kabartıyor. H&M Etiopya’nın başkenti Addis Ebaba’nın dışında büyük bir fabrika inşa ediyor. İsveç Devlet Televizyonu’da  (Svt) konu hakkında yayımlanan bir haberde H&M’in Etiopya’da yatırım yapmasında Türk tekstil firması sahiplerinden Aron Ancel’in önerilerinin etkili olduğu belirtildi. H&M’in sipariş vereceği fabrikalardan birinin genel müdürlüğü görevini yürüten Ancel, Etiyopya’da en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirttikten sonra, “Sokağa çıkarım bir günde çalışacak 1000 kişiyi bulurum” diyor.

İŞÇİLERE 50 DOLAR AYLIK ÜCRET ÖDÜYOR

“Burada büyük olanaklar var. Ülkenin tarımda fabrikaları pamukla donatacak kapasitesi var. Ekonomik gelişme oldukça yüksek. Politik açıdan Afrika’nın en istikrarlı ülkesi ve ücretler uygun” diye konuşmasını sürdüren Ancel, Tüm firmaların Etiyopya’ya yatırım yapması gerektiğini, Asya’da üretimin pahalıya mal olduğunu ve kendi fabrikalarında çalıştırdığı işçilere 50 dolar aylık ödediğini söylüyor.

49 ülkede 2900 mağazasıyla dünyanın en büyük mağazalar zincirine sahip H&M’in Etiyopya’da yatırım yapacağının ortaya çıkması eleştirilere yol açtı. Aralarında Fredom House’nin de bulunduğu bir çok örgüt Etiyopya’yı ifade, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün olmadığı bir diktatörlük olduğuna dikkat çekiyorlar.

İsveç tekellerinin yurtdışındaki çalışmalarını inceleyen Swedwatch örgütünden Annika Risberg, gelişmelerin Bangladeş’teki gibi olmaması gerektiğini belirterek, “Hızlı bir biçimde işlemeyen fabrikalar inşa edildi. En son Nisan ayında yıkılan fabrikadaki 1100 kişi öldü. Şirketler problemleri dikkate almadan gelişmek istediler” diyor ve baştan önlem alınmadığı takdirde aynı şeylerin Etiyopya’da da yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.