İsveç’i ırkçlıkla suçlayan Samiler BM’ye başvurdu

İsveç’i ırkçlıkla suçlayan Samiler BM’ye başvurdu

Sami Konseyi, Laponya’nın Vapsten bölgesinde “Nickelmountain” adlı şirkete üç maden ocağı açma izni veren İsveç hükümetini mahkum etmesi için Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi'ne (CERD)  başvurduğunu açıkladı.

Başvuruda maden ocağı açılacak bölgenin Sami köylerinin kalbinde bulunduğu, maden ocaklarının bölgeyi ikiye böleceği ve ren geyiklerinin otlama alanlarını yerle bir edeceği belirtiliyor. Sami halkının geleneksel geçim kaynaklarını yok etmeye yönelik girişimin ırkçılık olduğu değerlendirilmesinde bulunuluyor.

İsveç Hükümetinin bu yılın başlarında uygulamaya koyduğu yeni “Maden Yasası” uyarınca kurulan kurum Samiler ve toprak sahiplerine sormadan şirketlere yeni maden ocakları açabilme izni verebiliyor. Yılda ortalama 200 maden ocağı açma başvurusu yapılıyor. Buna karşın son 6 yıl içinde 1 479 toprak sahibi ve yüzlerce Sami köyü maden ocakları açılma izninin iptali için başvuruda bulunmasına rağmen itirazların neredeyse tamamı reddedildi.

Geçtiğimiz hafta Cenevre’de toplanan BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD)İsveç hükümetinin uygulamaya koyduğu yeni Maden Yasası’nın yerli halkın haklarını gözetmediğini, Birleşmiş Milletler’in ILO Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu saptamıştı. Komite, İsveç hükümetini Sami Halkının topraklarına sahip olma hakkına saygı göstermemek ve Samiler ve arazi sahiplerinin onayını almadan şirketlere maden ocağı açma izni vermekle suçlamıştı.

İsveç hükümeti, Norveç ve Finlandiya’yla birlikte ortak bir Sami Sözleşmesi üzerinde çalışarak ILO sözleşmesini imzalamayı reddediyor.

Ayrımcılık Ombudsman’ı Agneta Broberg de Birleşmiş Milletler tarafından İsveç’e yönelik eleştirilerin ciddiye alınması ve Sami Halkına yönelik ayrımcılığın son bulmasını istedi. Broberg, İsveç’in 1977 yılında Samileri yerli halk olarak kabul ettiğini, 1981 yılında Anayasa Mahkemesi’nin geyik besiciliğinin  mülkiyet hakkı gibi anayasal koruma altına alınmasına karar verdiğini, ama pratikte bunlara uygun düşen pek az değişiklik yapıldığına dikkat çekti.

Samilerin haklarının ne bölgede maden arayan şirketler ne de orman sahipleri tarafından kaale alındığı, Orman Bakım Yasası’nın orman sahiplerine ağaçları kesmeden önce Samilerle görüş birliğine varma zorunluluğu getirmesine rağmen buna uymadıklarını belirten Broberg “Durum oldukça vahim. Eğer birşeyler yapılmasa geyik besiciliği, ama ayrıca Samilerin kültürü, gelişmesi ve yaşam hakkı tarih olacak” dedi.