Küba 13 Ağustos günü 87 yaşına giren devrimin efsanevi lideri Fidel Castro’nun doğum gününü kutladı. Sosyalist adanın her yerinde bayram etkinlikleri, konserler ve spor müsabakaları düzenlendi.

Efsanevi lider doğum gününü son yıllarda yaptığı gibi yine ailesi ile birlikte geçirdi. Şu anda ülkenin başında bulunan kardeşi Raul Castro’nun kızı Mariela, kumandan Castro’nun yaşına rağmen aktif bir yaşam tarzına sahip olduğunu, siyasi çalışmalara devam ettiğini ve son yıllarda Özgürlük Adası’nda meydana gelen değişikliklere inandığını söyledi.

En coşkulu kutlamalar sosyalist liderin 13 Ağustos 1926’da doğduğu Holguin kentine bağlı Biran köyünde gerçekleşti. Burada kurulan kamplara yüzlerce genç katıldı konserler verildi, sosyo-politik eylemler yapıldı. Ayrıca Biran’a gelen herkes gönüllü olarak tarım işlerine katılarak çalıştı.

Havana’nın merkezindeki Küba’da da birçok etkinlik vardı sanat fuarları konserler ve sergiler yapıldı.   Ayrıca Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi çalışanlarından Omar Perez Salomon’un yazdığı “Fidel Castro, fikirlerin askeri” adlı kitabın tanıtımı yapıldı.

Castro Dönemin Küba halkına göre ekonomik durumu iyi sayılabilecek bir ailenin çocuğuydu.  Özel Katolik okullarında eğitimini tamamladıktan sonra, 1945 yılında Havana Üniversitesi'ne girdi. Öğretmenlerine göre bütün kitapları ezberlemesini sağlayan inanılmaz hafızası ve güçlü zekâsı şaşkınlık yaratıyordu.

Üniversite yıllarının başında hukuk eğitimine yoğunlaşsa da kısa sürede sosyalist hareketlere katılarak mücadeleye başladı. Çelişti siyasal faaliyetlerden sonra gelen Bogota direnişi onun devrimci fikirlerini netleşmesine yol açtı. Tüm sorunlara rağmen 1950’de okuldan mezun oldu.

Castro, kesin çözümün tek yolu olan devrime başladı çeşitli bölgelerinden arkadaş edindiği 200 devrimci ile birlikte Batista yönetimine son vermek ve 26 Temmuz 1953’teki devrimi başlatmak için Küba’daki Moncada askeri kışlasına gerçekleştirdiği baskın,  sonuçları açısından başarısız olunca tutuklanarak cezaevine atıldı. 

On beş yıl hapis cezasına çarptırılan Castro, bir yıl sonra siyasi aftan yararlanarak çıktı ve yeni bir gerilla grubu oluştururken, Che Guevara ile tanıştı. İki devrimci başarılı gerilla savaşı ile halkın desteğini kazanarak 1 Ocak 1959 tarihinde Batista hükümetini devirmeyi başardılar. Castro bu başarıdan sonra sosyalist ülkenin Cumhurbaşkanı oldu. 

Yüzde 70'i yabancıların ellerinde olan ülke toprakları halka geri verdi ve gerçekleştirdiği ekonomik reformlarla sosyalist yaşamı kurmaya çalıştı. Çeşitli dönemlerdeki gizli açık Amerikan müdahaleleri ve ağır ambargolara rağmen halk devrimi, sosyalizmi ve enternasyonalizmi korumayı başardı. 

Günümüzde yaşlanmanın verdiği doğal sağlık sorunlarına rağmen halen mücadelesini sürdürüyor.