Mısır kan gölü!

Mısır kan gölü!

Mısır’da Mursi iktidarının askeri darbe ile devrilmesi ardından al haftadan beridir Mursi yanlısı gösterilerin yapıldığı Kahire meydanları bu sabah polisin kanlı baskınına uğradı. Yüzlerce ölü, binlerce yaralı var.

Bu sabah erken saatlerde Mursi yanlısı göstericilere karşı kanlı baskınlar gerçekleşti. Saldırının bilançosuna ilişkin çelişkili rakamlar var. Müslüman Kardeşler bir katliam yaşandığını belirterek, 500 kişinin öldüğü ve en az 10 bin kişinin yaralandığını söylerken, Sağlık Bakanlığı 5’i güvenlik gücü mensubu olmak üzere 15 ölü ve 179 yaralı olduğunu iddia ediyor. Fransa basın ajansı AFP muhabiri üç morgda en az 124 eylemci cenazesi gördüğünü duyurdu. AFP bu bilançonun sadece Rabiya Meydanı’ndaki müdahaleye ilişkin olduğunu bildirdi.

Eylemciler ise 2 bin 200’ü aşkın ölü olduğunu belirtirken, bu rakamı doğrulamak mevcut koşullarda mümkün görünmüyor.

Bu sabah saatlerinde Rabiya El Adawiye Camisi yakınındaki en büyük kamp alanı bu sabah önce polis tarafından kuşatmaya alındı, daha sonra da gaz bombaları atılmaya başlandı. Helikopterler de alan üzerinde uçarak hoparlörlerden uyarılar yaptı. Barikatların yıkılması için buldozerler kullanılırken, meydanın etrafına sniperlar yerleştirildi. Meydana girişler de tutuldu.

Müslüman Kardeşler’in bir sözcüsü sağlık merkezleri dahil Rabiya Meydanı’ndaki elektriğin kesildiğini bildirdi. Alanda şiddetli çatışmalar yaşandı.

İçişleri Bakanlığı öğle saatlerine doğru daha küçük olan Nahda meydanının tamamen kontrol altına alındığını açıklarken, “silahlı” olduğu iddia edilen 200 dolayında eylemcinin gözaltına alındığını, bunlar arasında Müslüman Kardeşlere mensup birçok sorumlunun olduğunu belirtti.

El Watan televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, eylemcilerin dağıtılması ardından yanmış cesetlerin olduğu görüldü. Yangının çıkış nedeni konusunda ise bilgi verilmedi.

Eylemciler daha sonra Mustafa Mahmud Meydanı’nda kamp kurmak istediler ancak burada da polis ve askerlerin şiddetli müdahalesi ile karşılaştılar. Le Monde gazetesi muhabiri Serge Michel ile Guardian gazetesi muhabiri Patrick Kingsley’e göre devlet güçleri burada gaz bombaları ve mermi kullandı.

Saldırı ardından Müslüman Kardeşler, Mısırlıları katliama karşı sokaklara çıkmaya çağırırken, bu saldırıların amacının askeri darbeye karşı çıkmaya çalışan herkesi ezmek olduğunu savundu. Geçici hükümet ise “kan akması ve şiddet olaylarının tümünden” Müslüman Kardeşler’i sorumlu tuttu.

Gösterilerin organizatörleri arasındaki İslamcı partilerden Camaa İslamiye de “darbe suçlarına” tepki göstererek, “polis saldırıları karşısında öfkelenen” üyelerinden Hristiyanlara veya dini kurumlara saldırmamasını istedi.

Hükümet Kahire dışında eylemlerin gelişmesini engellemek için ülkedeki tüm tren seferlerini durdurdu. Ancak ülkenin birçok yerinde çatışma haberleri geliyor. Başkent Kahire’deki büyük yollar da kapatılırken, Kopt toplumu da hedef oldu, bir çok şehirde kiliseler ateşe verildi.

Kanlı baskınlara uluslar arası alanda tepkiler geldi. İran Dışişleri Bakanlığı baskınlara “katliam” diyerek, “İran Mısır’daki olayları yakından izliyor, şiddet eylemlerini onaylamıyor, katliamı kınıyor ve ağır sonuçları karşısında uyarıyor” dedi.

İngiliz Dışişleri Bakanlığı “eylemleri dağıtmak için güç kullanımını” kınayarak, “güvenlik güçlerini ölçülü hareket etmeye” çağırdı. Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “katliama son verilmesi” için BM Güvenlik Konseyi ile Arap Birliği’ni müdahaleye çağırdı.

Avrupa Birliği ise “son derece endişe verici” olarak değerlendirdiği olaylara ilişkin yetkili makamları “ölçülü olmaya” davet etti. Avrupa Birliği Dişilişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’un sözcüsü Michael Mann, “Şiddetin hiçbir çözüme götürmeyeceğini yeniden vurguluyoruz”  dedi.