Suriye üzerine diplomatik savaşta yeni perde

Suriye üzerine diplomatik savaşta yeni perde

ABD ve Rusya, Suriye'nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime verilmesine ilişkin Rus planını görüşmek üzere Cenevre'de bir araya geldi. Rus planı Suriye'ye yönelik askeri müdahaleyi ötelerken, müzakere masasında sert bir pazarlık yürütülüyor. Washington ve Moskova, yaptıkları açıklamalarla farklılıklarını ortaya koydu.  Karşılıklı hamleler yapılıyor, alanda ise savaş sürüyor. 

Rusya'nın Suriye'nin kimyasal silahlarının uluslararası denetime verilmesi yönündeki sürpriz önerisiyle ABD öncülüğündeki askeri müdahale perspektifi rota değiştirdi.  Rus planının görüşmek üzere ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, Cenevre'de Perşembe günü bir araya geldi. 

KERRY SERT GİRİŞ YAPTI

ABD ve Fransa'nın askeri müdahale kararına kadar karşılıklı tehdit ve suçlamalarla yürüyen diplomatik savaş, bu kez Cenevre'de Rus planı etrafında şekilleniyor. John Kerry, Cenevre'de Rus mevkidaşı ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında sert bir giriş yaptı: "Başkan Obama diplomasinin başarısız olması halinde Esad'ı bu silahları kullanma konusunda caydırmak için güç kullanımının gerekli olabileceğini açık bir şekilde söyledi."

Lavrov ise, "Bu problemin çözümünün Suriye Arap Cumhuriyeti'ne yönelik tüm saldırıları yararsız kılacağı ilkesinden hareket ediyoruz" vurgusunu yaptı. 

Lavrov, Cenevre toplantısında anlaşmazlıkların giderileceği yönünde umudunu ortaya koyarken, Kerry daha kuşkularını ifade etti: "Sözünüze inanmamı mı istiyorsunuz? Bunun için henüz erken..." 

CENEVRE TOPLANTISI ÖNCESİ RUS CEPHESİNDEN HAMLELER

Toplantıdan önce Rusya, Kommersant gazetesi üzerinden kendi planına dair detaylar sızdırdı. Buna göre Rus planı dört aşamadan oluşuyor: Birinci aşama Suriye’nin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne üye olmasını içeriyor. İkinci aşama, Suriye’nin kimyasal silahlarının bulunduğu yerler ile üretim yerlerini açıklamasını öngörüyor.  Üçüncü aşamada Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü müfettişlerinin silahları ve üretim yerlerini incelemesi için Suriye’ye girişine izin verilmesi yer alıyor. Son aşama, müfettişlerle işbirliği halinde bu silahların nasıl imha edileceğine karar verilmesini öngörüyor.

Yine toplantıdan önce aynı cepheden bir hamle de Suriye Devlet Başkanı Başar El Esad'dan geldi.  Rus televizyonu Russia 24’e mülakat veren Esad, Rusya’nın önerisi olan Suriye’nin kimyasal silahlarını uluslararası denetime vermeyi kabul ettiğini doğruladı. Suriye ayrıca Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne üye olmak için BM'ye dosya gönderdi. Esad, ABD'yi de askeri tehdidinden vazgeçmeye çağırdı. 
 
Rusya'nın Lavrov-Kerry görüşmesinden bir kaç saat önce İran'a S-300 füze savunma sistemi verme niyetini ortaya koyması da bu karşılıklı restleşme ve pazarlıkların bir parçası olarak değerlendiriliyor. BM'nin yaptırımları ardından Rusya İran ile yaptığı S-300 anlaşmasını 2010'da iptal etmişti. Analistler Rusya'nın bu hamlesini Suriye krizini, İran nükleer müzakerelere bağlamanın bir biçimi olarak görüyor. Diğer bir ifadeyle Suriye kimyasalına ilişkin görüşmeler uzadıkça, İran nükleer programı da ilerleyecek. Öyle ki, artık geri dönülmesi zor bir duruma gelecek.  Batılıların böyle bir durumun önüne geçmeye çalıştığı öne sürülüyor. 

FRANSA'DAN BM'YE KARAR TASARISI

Karşı cephede, ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Suriye iktidarının açıklamaları yeterli değildir" diyerek, Amerikan ordusunun "Suriye rejimi üzerindeki baskısını sürdüreceğini" söyledi.  Kerry, "Suriye'nin kimyasal silahlarının vesayet altına alınması gerçek, tam ve doğrulanabilir olmalı" dedi ve ekledi: "Eğer olmazsa, bunun sonuçlarının olması gerekiyor."

Rusya'nın kimyasal silahlara ilişkin öneri yaptığı sıralarda Fransa'da karşı bir hamle yaparak, BM Güvenlik Konseyi'ne Suriye'ye ilişkin bir tasarı sundu. Rusya'nı önerisi, temel hatları Salı günü Dışişleri Bakanı Laurent Fabius tarafından açıklanan karar tasarısındaki talepleri karşılamıyor. Fransa, zorunlulukların yerine getirilmemesi halinde güç kullanımına onay verilmesini istiyor. Rusya'nınkinde ise yaptırımdan bahsedilmiyor. Perşembe günü RTL'ye konuşan Fabius, "Bizim karar tasarımızda, bir cezalandırma olması gerektiğini söylüyoruz" dedi.  Fabius, "İran sendromu"nun yaşanabileceğine işaret ediyor: "Tahran'ı işbirliğine çekmek için 10 yılı aşkın müzakere ve BM'nin bir çok yaptırımı gerekti." 

Özetle, Suriye'ye ilişkin planın çerçevesi kapalı tutulmazsa, Batılılar Rusya gemisine binmekten korkuyor. Suriye muhalefeti de endişeli.  Dünyanın kimyasal silah dosyasına kilitlendiği bir sırada, Suriye ordusunun güçlü bir pozisyonda operasyonlarını sürdüreceğinden endişe ediliyor. Zira bu tartışmalarda, Başar El Esad'ın kaçınılmaz olarak muhatap rolünü meşrulaştıracağı belirtiliyor. 

DİPLOMATİK SAVAŞTA YENİ PERDE HAFTAYA AÇILIYOR

Bu diplomatik savaşın bir sonraki aşamasında,  önümüzdeki hafta BM müfettişlerinin Suriye kimyasalına ilişkin raporunu açıklaması yer alıyor.   ABD ve müttefikleri 21 Ağustos'ta Şam'da düzenlenen bombardımanda Şam rejimini kimyasal silahlar kullanarak yüzlerce kişiyi katletmekle suçluyor.  Suriye, Rusya ve İran ise silahlı grupların kimyasal silah kullandığını söylüyor.