AB Raporu: Türkiye giderek daha fazla uzaklaşıyor

Mülteciler ve diğer birçok konuda milyarları Ankara’nın önüne seren AB‘nin Türkiye’ye ilişkin yıllık raporunda, birliğe üyelik için gerekli şartların yerine getirilmediğine ve bu ihtimalden giderek uzaklaştığına dikkat çekiliyor.

Die Welt gazetesinin dün Avrupa Parlamentosu’na (AP) sunulan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun yıllık üyelik İlerleme Raporu’ndan yaptığı alıntılarda, üyelik yolunda Türkiye’nin giderek geriye doğru gittiği vurgulanıyor.

GÜÇLER AYRILIĞI YOK; YOLSUZLUK VE KÖTÜ EKONOMİ

Rapora göre, Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki şansı her geçen gün azalıyor. Ankara’nın yolsuzlukla mücadele konusunda ‘hiçbir adım atmadığına’ vurgu yapılan raporda, ekonomisinin ‘işleyişi’ konusunda da ciddi endişeler hakim.

Raporda dikkat çekilen bir diğer nokta ise, Türkiye’de Erdoğan rejimiyle birlikte ‘güçler ayrılığı ilkesinin’ etkin olmadığına işaret ediliyor.

DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ, TEMEL HAKLAR VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI YOK

Raporda Türkiye’nin AB’nin üyelik müzakerelerinde öne çıkardığı temel konuların hiçbirinde ileriye gitmediği vurgulanıyor.

Komisyonun ilerleme raporunda, “Türkiye giderek daha fazla Avrupa Birliği’nden uzaklaşıyor ve demokrasi, hukuk devleti, temel haklar ve yargı bağımsızlığı gibi konularda ciddi gerilemeler görülüyor” deniliyor.

Die Welt’in rapora dayandırdığı haberinde, Türkiye’nin dış politikasının da giderek AB’nin öncelikleriyle karşıt olduğuna değinildi.

Raporda, AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ile Türkiye’nin dış politika önceliklerinin çarpıştığına vurgu yapılıyor. Türkiye’nin Kıbrıs’a karşı Akdeniz’deki faaliyetlerinin illegal olduğuna yer verilen raporda, ayrıca yapılan açıklamaların provokatörce olduğu belirtiliyor.

İNSAN HAKLARI OLDUKÇA KÖTÜ

Temel haklar konusunda AB Komisyonu’nun raporundaki tespitler de oldukça ağır. İnsan hakları ihlallerinin ve insan hakları savunucularına yönelik tutuklamaların artığı gerçeğine işaret edilen raporda, özellikle 15 Temmuz 2016’dan bu yana ciddi gerilemeler olduğunun altı çiziliyor.

Hakim ve savcılara yönelik siyasi baskı ve görevden alma ya da görev yeri değişikliklerinin not edildiği raporda, bunun yargı bağımsızlığını dinamitlediği ifade ediliyor.

Ancak raporu hazırlayan aynı AB Komisyonu, Erdoğan rejiminin yıllardır şantaj aracı olarak elinde tuttuğu mültecilere harcanması için Türkiye’ye milyarlarca Euro yardım yapılmasını istiyor. Benzer şekilde Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilmesi ve ticaretin geliştirilmesi de isteniyor.