Kışanak ve Tuncel'in duruşması görüldü

Rehin tutulan kadın siyasetçiler Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak'ın duruşmaları görüldü.

Rehin tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile Amed Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak hakkında verilen hükmün, Antep'teki Bölge Adliye Mahkemesi 18'inci Dairesi tarafından bozulmasının ardından yeniden başlayan yargılamanın 7’inci duruşması görüldü.

Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma salonuna Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve aileler alınırken, salgın bahanesiyle HDP’liler ve çok sayıda kişinin duruşmayı izlemesine engel olundu.

Kışanak ve Tuncel, duruşmaya rehin tutuldukları Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kışanak ve Tuncel, dosyada eksik evrak olduğu ve yine savunma yapma koşullarının oluşturulmadığı için savunma yapmayacaklarını belirtti.

KIŞANAK: RİSK ALTINDA VE TECRİTTEYİZ

Duruşmanın başlamasıyla ilk söz alan Gültan Kışanak, Mart ayından bu yana avukatlarıyla görüştürülmediğini, yine dava dosyası ile birleşen başka dosyaların olduğunu belirterek, savunma yapmayacağını söyledi. Kışanak, "Ben bu 4 yıl içimde olağan bir dönem yaşamadım. Üzerine bir de pandemi geldi. Durum içinden çıkılamaz hale geldi. Şu an konuşurken bile risk altındayım. Oda da bulunan tozu bile kendi eldivenlerimiz ile sildik. Bu koşullarda benden savunma yapmamı istiyorsunuz" dedi.

Kışanak, "Tarihi sorumluluğum gereği ciddi bir ortamda savunma yapmak istiyorum. Ama bunun koşulları oluşturulmuyor. 3 aydır dışarıdan sadece 2 kitap alabiliyorum. Avukatlarımı göremiyorum, bu koşullarda nasıl savunma yapacağım" diye belirtti.

"6 aydır ağır bir tecrit altındayım" diyen Kışanak, İzmir ve Hakkari’de açılan dosyaların savcılık ifadesi alınmadan mevcut dosya ile birleştirildiğini belirterek, “Şu an cezaevlerinde 250 bin insan var. Bu koşullarda tutuklu yargılama yapma bir cinayettir. Asla savunma hakkımdan imtina etmiyorum. Kamuoyu önünde başım dik savunma yapmak istiyorum ancak koşullar el vermiyor” diye konuştu.

TUNCEL: KRİZLERİN TEMELİNDE KÜRT SORUNU VAR

Tuncel ise Kürt sorununun mahkeme salonlarında çözülecek bir sorun olmadığını söyledi. Türkiye’de derinleşen ekonomik krizin temelinde Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğuna işaret eden Tuncel, "Kürt sorunu çözülmediği için ülkede çatışmalı süreç devam ediyor. KJA‘nın kapatılması TJA ve Roza Kadın Derneği üzerindeki baskılar, HDP Eşbaşkanlarının ve muhaliflerin yargılanması… Sorumluluk sahibi insanlarız. Bu savunmalarımızı kamuoyuna açık yapmak istiyoruz. Bu işi çözecek olan siyasi iradedir. Dosyalarımız kriminalize edilmeye çalışılıyor. Her şeyi basının önünde demokratik bir çerçevede yapmışız. Türkiye'de demokrasi, insan hakları, kadın hakları olsaydı, biz burada olmayacaktık” şeklinde konuştu.

Tuncel, şunları söyledi: "Avukatlarımızı göremiyoruz. Dosyalar zamanında elimize ulaşmıyor. Avukat görüşleri pandemi koşullarına göre düzenlenmedi. Ancak cam arkasından telefonla yapıyoruz. Konuşmalarımız başkaları tarafından dinleniyor. Yarın manipüle edilebilir. Bu şekilde ben savunma hazırlayamam.”

Avukat Mehmet Emin Aktar da tutuklulukların hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti.

Mahkeme heyeti, Kışanak ve Tuncel'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Kasım tarihine erteledi.