Uluslararası komplonun yıldönümüne ilişkin açıklama yapan KOMAW, şunları belirtti: “Kürt halkı açısından tarihi sonuçları olan uluslararası komplonun üzerinden 22 yıl geçti. Ortadoğu’da ve Kürdistan’da çıkarları olan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde başlayan, Kürt özgürlük hareketin gelişip büyümesinden korkan uluslararası güçler ve bölgedeki işbirlikçileri işbirliği içinde, uluslararası hukuku da ayaklar altına alarak Kürt Halk Önderi Öcalan’ı bir komplo ile yakalayıp faşist sömürgeci Türk devletine teslim ettiler.

Bu komplonun amacı, Rêber Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkının umudu haline gelen, Kürt özgürlük hareketini başsız bırakmak, dağıtmak, bölmek ve tasfiye etmekti. Kürt halkının geleceğini karartmaktı. Bu açıdan 15 Şubat komplosu Kürt halkı açısından son derece tehlikeliydi.

Bu komplo sonrasında Kürt halkının ayakta kalamayacağını, baş giderse gövdenin dağılacağı beklentisi içinde olanların hesapları tutmadı. Kürt Özgürlük Hareketi’nin her alanda kararlı mücadelesi, Öcalan İmralı’daki direnişi, fikir ve düşünceleriyle Kürt Özgürlük Hareketi’ne önderliğini sürdürmesi, dört parçadaki Kürtlerin Rêber Apo’nun ideolojik önderliğini ve sistemini benimsemesi, Rêber Apo’ya bağlılığını söz ve eylemleriyle dile getirmesi, komployu boşa çıkardı.

Fakat, Kürt Özgürlük Hareketi başta olmak üzere Kürt halkını ve kazanımlarını yok etmeyi hedefleyen komplo politikası hala devam ediyor. Bu komplo politikasını da Kürdistan’ın tüm parçalarında Kürt halkına savaş açan Kuzey’de, Güney’de ve Rojava’da Kürt halkına savaş açan, Kürdistan’ı bir cehenneme çeviren faşist AKP-MHP iktidarı yürütüyor. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî, Güney Kürdistan’ın kuzeyini işgal eden faşist Türk devleti, şimdi de Şengal, Kerkük ve Rojava’nın işgal edilmemiş yerlerini işgal etmeye hazırlanıyor. Bu vesileyle Kürdistan’a her gün tonlarca bomba atıyor.

İMRALI’DAKİ TECRİT UYGULAMASI DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK

Türk devleti, 22 yıldır İmralı adasında tutuklu olan Kürt Halk Önderi Öcalan üzerinde de eşi benzeri görülmemiş bir tecrit uyguluyor. Hiçbir insani ihtiyacını karşılamıyor. İmralı’daki bu insanlık dışı uygulama dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu konuda faşist AKP-MHP hükümeti hiçbir hukuk, hiçbir kural tanımıyor. Kinci, intikamcı, ırkçı bir tutum izliyor. Ne yazık ki bu haksız, anti demokratik ve insanlık dışı uygulamalara kimse ses çıkarmıyor. Bu konuda Avrupa, CPT ve dünya sessizliğini koruyor.

Kürt halkının mücadelesine önderlik ettiği için Rêber Apo bu vahşi ve uygulamalara maruz kalıyor. Bu faşizan zulüm Rêber Apo şahsında tüm Kürt halkına uygulanıyor. Bu noktadan hareketle Rêber Apo’ya sahip çıkmak, Kürt halkına sahip çıkmaktır. Rêber Apo’yu özgürlüğüne kavuşturmak, Kürt halkını özgülüğe kavuşturmaktır.

Kürdistan’ı ve Rêber Apo’yu özgürleştirmenin, işgali durdurmanın tek yolu, AKP-MHP faşizmine karşı mücadele etmek ve onu yıkmaktan geçiyor. Bunun içinde her alanda her yerde direnmek, mücadeleyi yükseltmek gerekiyor.

Biz KOMAV olarak tüm Kürt halkını, özellikle de tüm şehit ailelerini ve şehit yakınlarını Kürtlerin birliği ve özgürlüğü için daha aktif mücadele ye davet ediyor, Rêber Apo şahsında Kürt halkına karşı gerçekleştirilen uluslararası komployu ve komploda yer alanları, bu komplo politikasını günümüz de de devam ettiren güçleri kınıyoruz.”