Tamilli temsilci: Kürt halkından dayanışma bekliyoruz

Almanya Tamil Eelam Halk Meclisi Başkanı Gopalapillai Jeyasangar “Nasıl ki baskıcı rejimler birbirine arka çıkıyorsa, ezilen halklar da ortak mücadele etmeli” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) yıllardır görmezden geldiği Sri Lanka’da Tamil halkı ve gerillalarından on binlerce kişinin katledildiği 2008-2009’daki savaştaki insanlık suçu işleyenlerin yargılanması için ilk ciddi adımı geçtiğimiz hafta atmıştı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından hazırlanan raporun ardından BM’de önemli etkinliği olan Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD gibi batılı ülkelere çevrildi.

Diasporada, özellikle de Almanya’da yaşayan Tamilller, Berlin yönetiminin bu süreçte önemli bir rol oynadığını düşünüyor. BM İnsan Hakları Konseyi’nin bu dönemki başkanlığında Berlin’in söz sahibi olduğuna dikkat çeken Almanya Tamil Eelam Halk Meclisi Başkanı Gopalapillai Jeyasangar (Sangar), BM’deki süreci, batılı ülkelerin yaklaşımını ve diasporada yaşayan Tamillerin 10 yıldan fazladır verdiği mücadeleyi ANF’ye analttı.

2009 yılından bu yana Tamil ülkesinde silahlı mücadele ve çatışmaların olmamasına rağmen Tamillere yönelik siyasi baskılar ve gerginliklerin sürdürdüğünü belirten Jeyasangar, ülkesindeki son durumu şu sözlerle aktardı:

“18 Mayıs 2009’da Sri Lanka hükümeti savaşı bitirdiğini, ‘isyancı’ olarak adlandırılan Tamiller de silahlı mücadeleden vazgeçtikleri açıkladı. Ancak bu durum Tamil ülkesine artık barış geldi anlamına gelmez. Tamiller hala topraklarında büyük bir korku ve endişeyle yaşıyor. Hala binlerce insanın akıbeti bilinmiyor, bu durum şüphesiz protestolara ve gösterilere neden oluyor. Savaşın yoğun yaşadığı bölgede 400 bin Tamilli yaşıyordu, 2009’da savaş sona erdikten iki yıl sonra bölgede bulunan bir papaz 140 bin Tamillinin bu bölgede eksik olduğunu yani kayıp olduğunu açıkladı. Bütün bu Tamillerin katledildiğini tahmin ediyoruz.

Birleşmiş Milletler’in iç yazışmalarında da Tamil ülkesindeki savaşta 70 bin sivilin öldüğü tespiti yer alıyor. BM bu sayı için bilinçli şekilde ‘sivil’ ifadesini kullanıyor, çünkü öldürülenler için Tamilli olarak nitelendirmesi halinde yaşananlar bir soykırım olarak kayıtlara geçmiş olacaktı. Bu durumda da BM harekete geçmek zorunda kalacaktı, işte tüm bu siyasi nedenlerden dolayı savaşın bilançosu verildiğinde hep sivil kayıplardan bahsedilirken, Tamilli ifadesi yer almıyor. Tabii savaş Tamil bölgesinde cereyan etti, orada da sadece Tamillerin yaşandığını herkes biliyor.”

BM’DEN GAYRİCİDDİ SAVAŞ SUÇLARI KARARI

2009 yılından bu yana diasporada yaşayan Tamiller olarak ülkelerinde işlenen savaş suçlarını uluslararası camiaya anlatmaya çalıştıklarını belirten Gopalapillai Jeyasangar BM’de işleyen prosedüre ilişkin şu bilgileri verdi: “Bu mücadelemizde yer yer sonuç aldık; BM ve üye ülkeler Sri Lanka yönetimine savaş suçlarını araştırması için ültimatom verdi. Ancak biz Tamiller BM’nin bu kararını gayri ciddiyetsiz bulduk, çünkü bu suçları işleyenin kendisi zaten Sri Lanka rejimi, o yetkililer çıkıp ‘evet bu suçları biz işledik’ diyecek halleri yok.”

Tamillerin savaş suçlarını araştırma işinin uluslararası bağımsız kuruluşlarca yapılmasından yana olduğunu ve bunun için diasporanın mücadele ettiğini aktaran Jeyasangar, Tamillerin direnişinin bastırılmasından sonra Sri Lanka hükümetinin diktatör bir rejime dönüştüğünü, savaş suçu işleyen yetkililerinin de hala iktidarda olduğuna dikkat çekti.

‘ALMANYA YENİ BİR KARAR ÇIKMASINI ENGELLİYOR’

Tamil Eelam Halk Meclisi Başkanı, Tamil ülkesinde işlenen suçların açığa çıkmaması için uluslararası güçlerin BM’de yıllardır sergilediği tavrı devamla şu sözlerle özetledi:

“BM Sri Lanka’ya savaş suçlarını araştırması için verdiği süreyi hep 2’şer yıl uzattı. Son olarak BM’deki karar Sri Lanka’nın kendisi bile destek verdi, bu bile sürecin ne kadar ciddiyetsiz bir hal aldığının göstergesi. Önümüzdeki Mart ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin oturumu var, biz bu oturumda BM’nin yeni bir karar almasını istiyoruz. BM’deki bu dönem başkanlığında Kanada, İngiltere ve Almanya’nın tavrı belirleyici olacak. Ancak aldığımız bilgilere göre Almanya, Sri Lanka rejimine arka çıkarak yeni bir karar çıkması için başlatılan süreci ağırdan alıyor.

Bizler de Almanya’nın bu yaklaşımını değiştirerek, savaş suçlarının açığa çıkartacak bağımsız bir araştırmanın önü açması için bir aya yakındır kampanya başlattık. Çünkü BM İnsan Hakları Komiseri’nin kendisi geçtiğimiz hafta yayınladığı raporda Sri Lanka’nın 10 yıldır verdiği sözleri tutmadığını ve böyle giderse Sri Lanka yetkililerinin uluslararası savaş suçluları mahkemesinde yargılanabileceğini belirtti. Bu rapor, Tamil ülkesinde soykırım suçlularının yargılanması için başlattığımız mücadelede bizi daha çok motive etti.”

Berlin yönetiminin BM’deki tavrının değişmesi için Almanya’da bulunan 60’ya yakın Tamil derneği ve kuruluşunun imza kampanyası başlattığını hatırlatan Almanya Tamil Eelam Halk Meclisi Başkanı “Alman Dışişleri Bakanlığı’na verilmek üzere imza topluyoruz. Kampanyamız şu ana kadar iyi gidiyor, ilk sonuçları da aldık, Sol Parti ve Yeşiller hatta Almanya’nın BM İnsan Hakları Konseyi üyesi de taleplerimizi destekledi. Ancak hala yoğun bir kamuoyu desteğine ihtiyacımız var” dedi.

‘KÜRTLERİ YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ’

Almanya’da yaşayan Tamiller, taleplerini bir kez daha dile getirmek için Sri Lanka’nın İngiliz sömürgesinden kurtuluş günü olan, ancak aynı zamanda Tamil halkı için de tarihe kara bir gün olarak geçen 4 Şubat’ta başkent Berlin’de Dışişleri Bakanlığı önünde kitlesel bir miting düzenleyecek.

Almanya merkezli yapılması planlanan miting için salgın nedeniyle alınan tedbirler yüzünden engellerle karşılaştıklarını belirten Almanya Tamil Eelam Halk Meclisi Başkanı Gopalapillai Jeyasangar (Sangar), Kürtlerin gösterilerine destek vermesini istedi. Tamiller gibi Kürt halkının da baskı ve zülüm gördüğünü, katliamlardan geçirildiğini söyleyen Jeyasangar “Halkların dayanışması çok önemli, nasıl ki baskı rejimler birbirine arka çıkıyorsa ezilen halklar da ortak mücadele etmeli. Bu yüzden Kürt halkını yürüttüğümüz mücadelede yanımızda görmekten mutluluk duyacağız” dedi.

Özellikle Almanya ve Fransa’da Tamil halkı ve Kürtler birçok platformda bir araya geliyor, karşılıklı olarak düzenlenen gösterilere destek veriyor. Yurt dışında 1 milyona yakın Tamilli yaşıyor. Kanada ve İngiltere en çok Tamillinin en çok göç ettiği ülkelerin başını geçerken, Almanya’da 60 bin, Fransa’da ise 80 bin Tamilli bulunuyor.