GÖRÜNTÜLÜ

‘AKP’nin yeni kirli koruculuk konsepti Mardin’de boşa çıkartılacaktır’

AKP’nin devreye soktuğu yeni koruculuk konseptine tepki gösteren HDP Mardin İl Eş Başkanı Aslan, Kürt halkının direnişi karşısında kırılma yaşayan AKP’nin geçmiş kirli savaş konseptlerine sarılarak kurtulamayacağını söyledi.

Kürt halkının her alanda yükselen mücadelesi karşısında geçmişin tüm kirli savaş konseptlerini daha sistematik biçimde bir bir devreye sokan AKP’nin son sarıldığı kirli savaş yöntemi, koruculuğu yeniden geliştirmek oldu. Kürdistan’da 90’lı yıllar boyunca Kürt halkının direnişine karşı bir ihanet ve yozlaştırma aracı olarak kullanılan koruculuk sistemi, AKP eliyle daha sistematik ve gayri ahlaki bir biçimde yeniden dizayn edilerek gündeme getiriliyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni koruculuk konsepti ile eski korucular emekli edilirken, onların yerine Kürt gençlerine koruculuk dayatılıyor. Yeni konsepte göre daha ağır silah ile donatılması planlanan koruculuk ile Kürt gençlerinden Kürt halkının direnişine saldıran bir ordu kurulmak isteniyor.

Mardin’de devreye konulmaya başlanan yeni koruculuk konseptini ANF’ye değerlendiren HDP Mardin İl Eş Başkanı Ali Aslan, Kürt halkı ve gençlerinin bu kirli konsepti boşa çıkaracağını ve AKP’nin bu kirli politika ile sonuç alamayacağının altını çizdi.

‘KORUCULUK KÜRDİSTAN’IN BİRLİĞİNİ HEDEFLİYOR’

Koruculaştırma politikasının Kürdistan’da yaşamın her alanında kapsamlı bir devlet politikası olarak her dönemde uygulandığını hatırlatan Aslan, Kürdistan’da koruculaştırmanın savaş dışında Kürt insanını değerlerine yabancı, halkına düşman ve halkına zulme eden egemenlerin yanında yer alan onursuz bir karaktere dönüştürme amacı içerdiğini kaydetti. 

Kürtleri, kendileri için özgürlük mücadelesi yürüten harekete karşı koruculaştırmanın çok geniş hesaplar neticesinde ortaya çıktığına dikkat çeken Aslan, bu hesapları şöyle sıraladı: “Öncelikle devlet ‘hangisi ölürse ölsün Kürttür’ diyor ve korucu Kürt ile gerillayı çatıştırırken her halükarda kazananın kendisi olduğunu düşünüyor. Bir diğer amaçları da Kürt halkını birbirine kırdırmak. Korucu olan bir Kürt ile mücadele eden Kürtlerin arasında kırılma ve ayrım yaratmaktır. Devlet bu kirli politikayı her dönemde uygulamıştır. AKP’de yeniden bu politikaya dönerek daha sistematik biçimde uygulamanın peşindedir.” 

‘KORUCULUK TÜM KİRLİ SUÇLARIN KAYNAĞIDIR’

Koruculuğun Kürdistan toplumunda yarattığı kırılma ve ayrışmanın yanı sıra devletin oluşturmak istediği, mücadeleden uzak, dejenere olmuş bir toplum modeline de hizmet ettiğini belirten Aslan, tecavüz, kaçırma, gasp, uyuşturucu ve silah ticareti gibi suçların korucular tarafından, koruculuğun yarattığı koruma zırhı ardında yapıldığını söyledi. 

Aslan, koruculuğun Kürdistan’da toplumu yozlaştıran, suça sürükleyen ve halklar üzerinde baskı unsuru oluşturan her türlü uygulamanın temel mekanizması olduğuna da vurgu yaparak, koruculuğun Kürdistan’da tarihten bu yana Kürtlerin özgürlük talebine karşı devlet eliyle yaratılan bir ihanet sistemi olduğunun altını çizdi. 

‘AKP TARİHSEL KİRLİ KONSEPTİ DAHA KİRLİ BİÇİMDE SÜRDÜRÜYOR’

Koruculuk sisteminin Türk devlet sistemi tarafından her dönemde uygulandığını dile getiren Aslan, ancak bu politikanın hiçbir dönemde sonuç vermediğini hatırlattı.

“Bu konsept aslında devletin sıkıştığını ve başka yolu kalmadığını gösteriyor. Her dönemde sıkışan, direnişi kıramayan devlet bu kirli politikaya başvurmuştur” diyen Aslan, AKP’nin de çözüm yerine imha ve inkarı dayatarak geçmiş hükümetlerin yaşadığı tıkanma ve aşılmayı yaşama sürecine girdiğine dikkat çekti. Aslan, AKP’nin sonuç olarak vardığı noktanın kirli koruculuk konseptini yeniden hayata geçirmek olduğunu ifade etti. 

Ancak AKP’nin her alanda olduğu gibi bu alanda da devletin geleneksel kirli politikalarını daha kirli ve daha derin biçimde sürdürme konusunda mahir olduğunu söyleyen Aslan, bu yüzden koruculuğu daha kirli bir biçimde Kürt toplumuna dayattığını aktardı. 

‘KÜRT GENÇLERİNDEN İHANET ORDUSU KURULMAK İSTENİYOR’ 

AKP’nin Kürt halkının her alandaki direnişi karşısında yaşadığı tıkanmayı, tüm baskı ve faşizm uygulamalarına yeni koruculuk konseptini de ekleyerek aşmak istediğini kaydeden Aslan, ancak bunun mümkün olamayacağını tarihe bakarak anlamanın zor olmadığını dile getirdi. 

Mardin’de uygulanmaya başlanan yeni koruculuk konseptine ilişkin bilgi paylaşan Aslan, şunları aktardı: “Bu konsepte göre daha önce korucu olanlara tazminat ödenerek emekli ediliyorlar. Bunların yerine genç yaştaki oğulları koruculaştırılıyor. Bu Kürt gençlerinden bir ordu kurulmak isteniyor, eski koruculuk düzenini aşan, tamamı genç ve ağır silahlarla da donatılmış bir ordu yaratılmak isteniyor.”

AKP’nin Kürdistan’da koruculuğu ve ihaneti en fazla ön plana çıkartmaya çalışan bir zihniyet olduğunu bildiklerini de paylaşan Aslan, AKP’ döneminde bazı sadece köylerde değil, Kürdistan’ın bazı kent merkezlerinde bile koruculaştırmanın bilinçli şekilde geliştirildiğine de dikkat çekti. 

‘KÜRT GENÇLERİ BU İHANET UYGULAMASINA KARŞI DURACAKTIR’

Kürt halkı ve gençlerinin bu iğrenç hesabın ve politikanın aleti olmayacağına olan inancını da belirten Aslan, “Babaları zamanında korucu olmuş Kürt gençleri bu uygulamayı kabul etmiyor, bu konuda bize ulaşan bilgiler var. Hiçbir gencimizin bu onursuz ve halkına ihaneti dayatan konsepti kabul edeceğini düşünmüyoruz” diye konuştu.

AKP’nin Kürt gençlerini paralı asker haline getirmesine karşı Kürt halkının tepkisinin net olduğunu ve asla bu durumu kabul etmeyeceğini söyleyen Aslan, AKP’nin denenmiş ve sonuç almamış bu kirli politikalardan vazgeçmesini istedi.