Baydemir: Türk devleti demokrasi ve Kürt düşmanlığı yapıyor

HDP milletvekili Osman Baydemir, “Türk devleti şimdi iki şeye düşmanlık yapıyor. Birincisi demokrasi düşmanlığı, ikincisi de Kürt halkının düşmanlığıdır. Bundan dolayı bu süreçte Kürtlerin birliği çok önemli” dedi.

Süleymaniye’deki Şari Ciwan Oteli’nin Grand Milenium salonunda bugün saat 08:30’da Arap Dünyası ve Avrupalı Sosyalist Partiler Konferansı başladı. Konferansa katılan HDP Urfa milletvekili Osman Baydemir, Kuzey Kürdistan ve Türkiye’deki insan hakları ihlalleri hakkında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Tam 68 yıl önce BM İnsan Hakları Sözleşmesi imzalandığını hatırlatan Baydemir, “Ama ne yazık ki, şu an bile insan hakları ihlal ediliyor. 20 milyon Kürdün yaşadığı Kuzey Kürdistan’da Kürtlerin ne hakları ne de yaşamları tanınıyor. Biz HDP olarak tüm gücümüzü, bölgede devam eden savaşların yerini barış ve huzurun alması için çalışma yürütüyoruz” dedi. 

“Geçen seçimlerde HDP’nin başarısından sonra ne yazık ki, Erdoğan, hükümet ve AKP bu başarıyı hazmedemediler” diyen Osman Baydemir, şunları belirtti: “Kürt halkına ve barışseverlere karşı bir siyaset her geçen hayata geçirdiler. HDP’nin 5 bin üyesinin cezaevlerine atıldığını söyleyebilirim. HDP merkezlerine yönelik yüzlerce kez saldırı oldu. Belediye eşbaşkanları tutuklandı ve belediyelere el konuldu. Bu demokrasi değil. Bu insan haklarının ve Kürt halkının ayaklar altına alınmasıdır.

Arkadaşlarımızın tutuklanması hakların ihlalidir. Sayın Demirtaş ve arkadaşlarımız cezaevinde. AKP’nin yaptığı insan haklarına ve insanlığa karşıdır. Tutukluların durumu hiç iyi değil. Demirtaş 36 gündür tutuklu. Kimsenin yanına gitmesine izin verilmiyor. Cezaevinde durumu iyi değil, rahat bir şekilde bir mektup dahi yazmasına izin verilmiyor.” 

Baydemir sözlerini, “Türk devleti şimdi iki şeye düşmanlık yapıyor. Birincisi demokrasi düşmanlığı, ikincisi de Kürt halkının düşmanlığıdır. Bundan dolayı bu süreçte Kürtlerin birliği çok önemli. Özellikle de Güney Kürdistan’da. Çünkü Türkiye bugün Rojava’ya saldırıyor ve Rojava’dan sonra da hedeflerinde Güney var. Güney Kürdistan’daki siyasi tarafların kendi iç sorunlarına karşı duyarlı olmaları gerekir” diye bitirdi.