GÖRÜNTÜLÜ

‘OHAL ile insan hakları rafa kaldırılıyor’

Türkiye’nin OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile yönetildiğini söyleyen Urfa eski Baro Başkanı Hikmet Delebe, AKP/Saray tarafından hayata geçirilen uygulamalar ile insan haklarının rafa kaldırıldığını belirtti.

Türkiye’de AKP/Saray rejimi, 15 Temmuz gecesi yapılan sözde askeri darbe girişimi bahanesiyle ilan edilen OHAL’e sırtını dayayarak çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile hukuk ve demokrasiyi bir bütünen ortadan kaldırmış durumda. Ülkede başta Kürtler olmak üzere muhalif olan her kesime yönelik anti demokratik yönelim ve uygulamalar ile adeta sivil bir darbe mekanizması işletiliyor. Özellikle halkın özgür iradesiyle seçilen milletvekili, belediye başkanları ve parti eş genel başkanları ile hukukçu, akademisyen, gazeteci, aydın ve sivil halka dönük aralıksız bir şekilde siyasi soykırım saldırıları devreye koyulmuş. Tüm evrensel insan haklarının askıya alınması ve yaşanan hukuksuzluklara ilişkin Urfa eski Baro Başkanı Avukat Hikmet Delebe, ANF’ye konuştu. 

‘TÜRKİYE KHK İLE İDARE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Darbe girişiminden hemen sonra ilan edilen OHAL uygulamalarına dikkat çeken ve yaşanan hukuksuzluklara işaret eden Delebe, OHAL uygulamalarının Anayasa’da yasal çerçevesiyle düzenlendiğini belirtti. Delebe, OHAL uygulamalarının halkın özüne, demokratik değerlere ve demokratik kazanımlara zarar verecek şekilde uygulanmaması gerektiğinin altını çizdi. Delebe,

OHAL ilan edilmesinden bu yana bakanlar kurulu tarafından pek çok Kanun Hükmünde Kararname’nin çıkarıldığını ve Türkiye şu an bu KHK’lar ile yönetildiğini söyledi.

‘DEMOKRATİK HAKLAR ORTADAN KALDIRILDI’

OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile daha çok darbecilerin tasfiyesine dönük olması gerekirken, daha çok muhalif olan tüm kesimlere yönelik yaygınlaştığını vurgulayan Delebe, sözlerine şu şekilde devam etti. “OHAL’in getirdiği uygulama pek çok yerde en demokratik temel hakları bile ortadan kaldıracak şekilde uygulanmaktadır. Örneğin gözaltı süresi 30 güne kadar çıkarıldı. Diğer taraftan avukatların vekilleriyle görüşme olanağı 5’inci günden sonra ancak sağlanmaktadır. Oysaki Türkiye’nin taraf olduğu evrensel ölçekteki sözleşmelere göre, temel hak ve özgürlüklerin hiçbir şekilde kısıtlandırılmaması ve sınırlandırılmaması gerekiyor. Maalesef ki son dönemlerde hem işkence iddiaları hem de kötü muamele iddiaları ortaya çıktı. Yine seçilmiş insanların tutuklanması, gözaltına alınması, belediyelere kayyum atanması bu OHAL ile getirilen KHK uygulamalarından sadece birkaçı olarak karşımıza çıkıyor.”

‘TÜRKİYE, EVRENSEL HUKUKA KARŞI GELİYOR’

OHAL’in ortaya çıkardığı tablonun hukukçulara da uzamış olduğuna değinen Delebe, Türkiye’nin pek çok yerinde avukatların gözaltına alınması ve hatta tutuklamaların meydana geldiğinin belirterek, “Türkiye’nin taraf olduğu pek çok sözleşmede temel hak ve özgürlüklerin korunmasına dair Türkiye’nin taahhütleri söz konusudur. Dolayısıyla Türkiye bütün bu taahhütlerini bir kenara bırakarak, OHAL uygulamasıyla birlikte insan haklarını rafa kaldıracak bir uygulama içerisinde olmamalıdır. OHAL uygulaması demokratik kazanımları bertaraf edecek şekilde uygulanmaması gerekiyor. Bu bakımdan barolar, insan hak örgütleri ve sivil toplum örgütleri yaşanan süreci kaygıyla izlemektedirler” dedi.