Kürtlerin iç işlerini düzenlemek, ulusal bir siyaset geliştirmek için ulusal kongrenin zorunlu olduğuna dikkat çeken YNK Parti Sekretaryası sorumlularından Mıstefa Hemereş, Kürdistan’daki gelişmelerin bu kongreyi uzun süre önce zorunlu kıldığını belirtti.

Hemereş, ulusal kongrenin çağrı ve ihtiyaçlara rağmen hayata geçmemesine ilişkin ise “Ulusal Kongre çağrı sürekli olarak yapılıyor. Ancak maalesef Güney Kürdistan’da Türk devletine bağımlı hale gelmiş bazı siyasi güçler bu kongrenin önünde engel teşkil ediyor" dedi.

Hemereş, “Bu sadece Erdoğan ve AKP’nin iktidar oluşuyla da olan bir durum değil. Hep vardı. Fakat şu anda Türkiye’de yürütülen faşizm ve diktatörlük kendisinden önceki Saddam, Hitler, dönemindeki diktatörlükten çok daha ince yöntemlerle yürütülüyor. Ancak Kürdistan’daki bazı güçler, yine bölgedeki selefi anlayış bunu olduğundan çok farklı gösterdi" diye konuştu.

DIŞ ENGELLER

Hemereş, Kürt ulusal kongresinin bazı dış güçlerin de engeline takıldığına işaret ederek, şunları söyledi: “Türk, İran, Suriye ve Irak devletlerini yok sayamayız. Şu anda Irak sessiz kalıyor. Irak sessiz, çünkü bir şekilde yasal olarak oluşan bir Kürt statüsü var. Ancak Doğu Kürdistan’da siyasal hiçbir faaliyete izin verilmiyor. Rojava mücadelesi oldukça iyi durumda ve Kuzey Kürdistan’da mücadele düzeyi oldukça iyi. Kuşkusuz ulusal kongre gündeme geldiğinde Irak da bu konuyu konuşacaktır. Yine küresel güçler de devreye gireceklerdir. Bunlara bakıldığında ulusal kongrenin önünde çeşitli engellerin olduğu teslim edilebilir. Kürtler her türlü engele rağmen ulusal kongrede ısrarcı olmalı."
“Ulusal Kongre Kürtlerin en temel ihtiyacıdır” tespitini yapan Hemereş, “Kürtler her şeye rağmen bu konuyu gündemlerine almalıdırlar. Çünkü bu Kürtlerin temel ihtiyacıdır. Halkı bu konuda sürekli bilgilendirmek gerekir. Halk da bunun gerekliliğinin bilinci ve inancına varmalı. Bu tarihsel olarak da zorunlu olarak böyledir" diye kaydetti.

'TÜRK DEVLETİNE ALET OLUNMAMALI'

Hemereş, birtakım güncel dar hesaplarla işgalci devletlerin çıkarlarına hizmet edilmemesi gerektiğini ifade ederken, şöyle devam etti: "Rojava'da ENKS ya da Rojava peşmergesi adıyla provokatif şeyler yapılıyor. Maalesef bu peşmergenin kutsal adını da karaya çıkarıyor. Bunu Türk devlet faşizminin selefi amaçları uğruna yaptılar. Bunlara karşı da sürekli olarak ulusal kongreyi gündemleştirmek gerekir. Biz bir halkız, ulusuz. Ulusal bir stratejimiz olmak zorundadır. Hiçbir partinin çıkarlarını düşünmeden yapmak gerekir.”

Ulusal birlik olmadığı için Kürtlerin hem içte hem de dışta ciddi zorlanmalar ve sorunlar yaşadıklarını belirten Hemereş, şöyle konuştu.

“Ulusal Kongre, Kürtlerin uluslararası ilişkilerini de düzenleyecek. Parçalar ya da partiler kendi başlarına değil, ulusal ölçekte siyaset yapacak. Örneğin bugün Güney Kürdistan’da derin bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Büyük sorunlar var. Siyasi kriz var. Yine Musul’un kurtarılması yine Rakka’nın kurtarılması durumunda Kürtler ne kazanacaklar? İşte bu durumda kongrenin önemi ortaya çıkıyor. Uluslararası güçler de sizin gücünüze, iradenize bakarlar. Nasıl siyaset yürüttüğünüze, gücünüze bakarlar. Yine tüm Kürt partileri ortak bir lobi de yürütmeli. Hiçbir parça diğer bir parçanın aleyhine siyaset yapma hakkına sahip değildir. Türk devletinin faşizmine sessiz kalamayız.”

'TOPLUMDA BİRLİK ALGISI YARATILMALI'

Ulusal Kongre için Kürt toplumunda birlik yönünde bir algı yaratılmasının da gerekliliğine dikkati çeken YNK'li Mıstafa Hemereş, Türk devletinin özel savaş propagandasını da hatırlatarak, son olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Basın-yayın psikolojik savaşta ciddi bir etkiye sahip. Bugün Türk devleti Kürt gerillasını sürekli ve etkili bir propagandayla karalıyor. Gerilla eylemini sürekli terörize ediyor. Ama kendi yaptıklarını farklı veriyor. Bu toplumsal psikoloji üzerinde ciddi bir etki yapıyor.

Eğer Kürtler bir ulusal kongrede bir araya gelebilirlerse o zaman ortak siyaset, ortak propaganda, ortak toplumsal projeler geliştirecek ve bu tür olumsuz propagandaların önüne geçecek. Ama eğer Kürtler mevcut siyasetle devam ederlerse, ortak bir buluşma gerçekleştirmezlerse, bir strateji geliştirmezlerse durum zorlaşacaktır. Strateji; ortak bilinç ve amaçla bir araya gelmektir.”