Hollanda seçimleri, olası senaryolar ve PVV’nin programı

Hollanda’da Geert Wilders'in aşırı sağcı ve İslam düşmanı PVV partisinin seçim zaferi, yeni hükümetin nasıl kurulacağına ilişkin tartışmaları başlattı.

ANP haber ajansının tahminlerine göre aşırı sağcı PVV, 150 sandalyeden 37'sini kazanarak tahmin edilenden daha fazla güç kazandı. İlk sonuçlar Özgürlük Partisi’nin (PVV) 35 sandalye aldığını gösteriyordu.

PVV, Mart 2021'deki bir önceki genel seçimde 17 sandalye elde etmişti. Frans Timmermans'ın Sol-Ekolojistler ittifakı 25 sandalye ile ikinci sırada yer alırken, merkez sağ VVD, Mark Rutte'nin önceki yasama döneminde sahip olduğu 34 sandalyeye kıyasla 24 sandalyeye geriledi.

Pieter Omtzigt tarafından ağustos ayında kurulan yeni NSC partisi ise 20 sandalye kazanmış görünüyor.

Hollanda’nın Donald Trump’ı olarak da adlandırılan Geert Wilders’in Hollanda ve Avrupa’da gerçek bir şok etkisi yarattı. Wilders’in bundan böyle hükümet kurmak için anlaşma sağlaması gerekecek. Kiminle hükümet kurmak isteyeceği ise asılı soru olarak cevap bekliyor.

Wilders zaferinin ardından işbirliği yapmaya hazır olan partilere üstü kapalı bir şekilde yardım elini uzattı. Aşırı sağcı Wilders, "Diğer partilere sesleniyorum. Kampanya sona erdi, seçmenler konuştu. Birlikte çalışmaya başlamalıyız. Ortak bir zemin bulmalıyız. Bizim partimiz de dahil olmak üzere her parti kendi gölgesinin ötesine bakmak zorunda. Bu sadece bize bağlı olmayacak. 37 sandalye ile biz de yöneteceğiz” dedi.

Ancak mevcut durumda kimse Wilders ile çalışmak istemiyor. Seçimlere kadar partilerden gelen mesajlar bu şekildeydi. 

HOLLANDA MEDYASI NE DİYOR?

De Telegraaf, "Koalisyon kurmak devasa bir görev olacak gibi görünüyor" yorumunda bulundu. De Telegraaf'a göre milliyetçi ve İslamofobik parti artık bir hükümet kurulmasında kilit rol oynayacak kadar ağırlığa sahip.

Volkskrant'a göre ise PVV ve Pieter Omtzigt'in yeni NSC partisinin elde ettiği kazanımların ardından 20 sandalye elde edecek bir sağcı koalisyonun kurulması çok açık görünüyor.

Het Financieele Dagblad ve Nederlands Dagblad gibi Hollanda gazetesi Trouw da siyasi bir depremden, bir altüst oluştan bahsediyor. Bu gazetelere göre, kazananın kendisi de dahil olmak üzere kimsenin beklemediği bir senaryo ortaya çıktı. Gazeteler şu yorumda bulundu: "Seçmenler Hollanda'daki siyasi çizgileri sildi ve yeniden çizdi.”

Algemeen Dagblad (AD) Wilders'in zaferinin münferit olmadığını belirtiyor ve birçok Avrupa ülkesinde göçmen karşıtı partilerin yükselişte olduğuna dikkat çekiyor. Gazete, "Seçmenler son yıllarda izlenen politikaları şiddetle kınadı" diye yazdı.

Son olarak NRC gazetesine göre Başbakan Mark Rutte dönemi "Binnenhof'u (Hollanda parlamentosu ve hükümetinin tarihi merkezi) sarsacak sağ popülist bir isyanla" sona erecek.

PVV’NİN PROGRAMINDA NELER VAR

Medya ayrıca partinin başarısını Wilders'in kampanyanın sonunda televizyonda güçlü bir şekilde yer almasına ve İslamofobik önerilerini bir kenara bırakmaya istekli olmasına bağladı. Wilders, seçim kampanyasının merkezine İslam karşıtlığını almayarak, sağlık gibi temel sorunları öne çıkarmıştı.

İSLAM: PVV’nin programında İslam dini karşıtı unsurlar var. İslami okullar, kuran kursları veya camilerin kapatılması gibi vaatler var: "Hollanda bir İslam ülkesi değildir: Müslüman okulları, Kuran ve camiler yoktur", "Hollanda'da daha az İslam istiyoruz ve bunu şu şekilde başaracağız: daha az Batılı olmayan göç ve ilticanın genel olarak durdurulması". PVV ayrıca hükümet kurumlarında başörtüsünü yasaklamayı öngörüyor. Hollandalı avukatlar, bunun inanç özgürlüğü ve fırsat eşitliği gibi anayasal hakkın ihlali olacağını belirtiyor.

GÖÇ: PVV, "ilticanın dondurulması" ve "genel olarak daha kısıtlayıcı bir göç politikası"nın yanı sıra iltica ve göçle ilgili Avrupa kurallarından muafiyet öneriyor. Parti, Hollanda sınırlarında kontrollerin yeniden tesis edilmesini ve "güvenli komşu ülkelerden" Hollanda'ya girmeye çalışan sığınmacıların geri çevrilmesini istiyor.

Yasadışı göçmenler tutuklanıp sınır dışı edilecek ve geçici sığınma izni olan Suriyelilerin izinleri "Suriye'nin bazı bölgeleri artık güvenli" olduğu için geri alınacak. Oturma izni olan mülteciler "menşe ülkelerine tatile gittikleri takdirde" bu izinlerini kaybedecekler. Programa göre AB vatandaşları çalışma iznine ihtiyaç duyacak ve yabancı öğrenci sayısı azaltılacak.

AVRUPA: PVV "egemen bir Hollanda, kendi para biriminden, kendi sınırlarından sorumlu olan ve kendi kurallarını koyan bir Hollanda" istediğini belirtiyor.  Sonuç olarak parti, "giderek daha fazla güç alan, vergi mükelleflerinin parasını istifleyen ve diktalar dayatan bir kurum" olan AB gibi her türlü "siyasi birliği" reddediyor. PVV, Hollanda'nın AB'den olası bir çıkışı olan Nexit konusunda bağlayıcı bir referandum istiyor.

Böyle bir referanduma kadar Hollanda, AB fonlarına net katkı sağlayan değil, net alıcı olmak istiyor. Parti ayrıca AB'nin daha fazla genişlemesini reddediyor ve Brüksel'deki veto hakkını geri istiyor. Son olarak PVV, Avrupa bayrağının hükümet binalarından kaldırılmasını isterken, "Burası Hollanda. Burada sadece ulusal bayrak dalgalanır" diyor.

DIŞ POLİTİKA: Aşırı sağcı parti, "Yol gösterici ilkemiz Hollanda ve Hollanda halkının çıkarları doğrultusunda hareket etmektir. Kendi ülkemiz her şeyden önce gelir" diyor.

Partinin manifestosunda PVV'nin "Orta Doğu'daki tek gerçek demokrasi olan İsrail'in büyük bir dostu" olduğu belirtiliyor. "İsrail ile ilişkiler, diğer şeylerin yanı sıra, büyükelçiliğimizi Kudüs'e taşıyarak güçlendirilecektir" diyen Geert Wilders’in partisi "yolsuz Filistin Yönetimi’nin merkezi olan Ramallah'taki Hollanda temsilciliğini kapatma” sözü veriyor.

PVV ayrıca şeriat hukuku uygulayan ve Hollandalı milletvekillerinin ölüm tehditleri aldığı ülkelerle diplomatik ilişkilerin "derhal" kesileceğini belirtiyor.