İran ile Batılı ülkeler arasında 2015 yılında imzalanan Nükleer Anlaşması’nın geleceği belirsizliğini koruyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski Başkanı Donald Trump’ın 2018’de çekildiği anlaşmanın olduğu gibi yeniden devam etmesi için çabalar ise devam ediyor. Zira İran, yeniden yaptırımların devreye girmesi nedeniyle düşük yoğunluklu nükleer üretimini arttırmıştı.

İRAN PARLAMENTOSU’NUN KARARI

Muhafazakarların çoğunlukta olduğu İran Parlamentosu’nun aralık ayında aldığı bir karar da müzakereleri zora sokuyor. Parlamento, 1968’den beri yürürlükte olan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’nın ek protokolünü bu aydan itibaren uygulamayı durdurmasını kararlaştırmıştı.

Alınan bu karar, aynı zamanda 2015’teki Nükleer Anlaşması kapsamında Tahran’ın nükleer tesislerini uluslararası denetçilere açmayı kabul ettiği maddenin de devre dışı kalmasını beraberinde getiriyor. Parlamento, söz konusu maddenin İran’a yönelik uluslararası yaptırımlar kesilene kadar askıya alınmasını istiyor. Bu karar, 23 Şubat’tan itibaren uygulanacak ve İran’ın nükleer faaliyetleri takip edilemeyecek.

IAEA DİREKTÖRÜ TAHRAN’A GİTMEK İSTİYOR

ABD’de Nükleer Anlaşması’na geri dönmeyi vaat eden Joe Biden’in göreve başlamasıyla birlikte umutlar yeniden doğsa da henüz çözüme ulaşılabilmiş değil.

Sorunun çözümünde aracı konumunda olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi ise, 23 Şubat’a ilişkin kararın kendisine iletildiğini söyledi. Grossi, IAEA üyesi ülkelerin temsilcilerine rapor sunumu sırasında, sorunu çözmek için Tahran’a gidebileceğini söyledi.

Ancak Grossi, bu ziyaretin ne zaman yapılabileceği veya İran’ın kabul edip etmediğine dair bilgi vermedi. Grossi, ilk ve son olarak Ağustos 2019’da Tahran’a gitmişti.