Ceger: Devrim, Abdullah Öcalan sayesinde ayakta

TEV-DEM Eşbaşkanı Zelal Ceger, hiç kimsenin Rojava ve Suriye’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan gerçekliğini inkar edemeyeceğini belirterek, “Sayesinde Kuzey-Doğu Suriye’de devrim ayakta” dedi.

TEV-DEM Eşbaşkanı Zelal Ceger, 5 bin yılın ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla Ortadoğu’nun tekrar demokratik uygarlığın beşiği olacağını söyledi.

TEV-DEM Eşbaşkanı Zelal Ceger, ANF’nin sorularını yanıtladı.

Neden özellikle neden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan uluslararası güçlerin hedefi oldu?

Ortadoğu üzerinde yürütülen planlar ve III. Dünya Savaşı’nın hazırlıkları yapılıyordu. Büyük Ortadoğu Projesi hayata geçirilecekti. Bu projelerini hayata geçirmelerinin önündeki engel Kürt Özgürlük Hareketi ve Önder Apo’ydu. Önder Apo, halkların birliği ve kardeşliğini, ortak yaşamı esas alıyordu. Komplocu devletler, bunu çok iyi gördüler. Önlerinde büyük engelin aşılması gerektiğini anladılar. Bu yüzden bu engeli ortadan kaldırmaları gerekiyordu. Önder Apo, o dönem hedef alındığı gibi günümüze kadar da hedef alınıyor.

Komploya karşı halkın gösterdiği fedaice direnişin temeli, halkta bu denli bağlılığı yaratan nedir?

15 Şubat, bütün Kürt halkı için çok ağır ve zorlu bir gündü fakat Önder Apo, Kürt halkında büyük bir değişime yol açmış, eskisi gibi olmadığını kavratmıştı. Kürt halkına özgür Kürt, iradeli Kürt kimliğini elde edebilmesi için daima direnip mücadele etmesi gerektiği anlayışını kazandırdı. Hareketine ve mücadelesine sahip çıkma iradesi sağladı. Bu nedenle Önder Apo esir alındığında Kürt halkı geri adım atmadı. Aksine sahiplenmek için ateşten bir çember oluşturdu. Kürt halkı, Önder Apo’nun esaretinin, kendi esareti olduğu gerçeğini gördü. Uluslararası komplonun üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen Kürt halkı geri adım atmadı. Kürt halkı daima mücadele içerisinde, ayakta ve eylem halindedir.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 20 yıllık emeği olmasaydı Rojava Devrimi’nin gerçekleşme imkanı olur muydu?

Önder Apo, Rojava, Lübnan ve Şam’da kaldığı dönemlerden halkımızla iç içeydi. Hiçbir zaman halktan kopmadı. Rojava halkı Önder Apo’yu ve felsefesini kendisi için esas aldı. Bu nedenle de Rojava Devrimi başladığında herkes devrimin etrafında toplanmaya başladı. ‘Bu devrim benim değildir’ denilmedi. Belki Kuzey-Doğu Suriye’yi esas alıyoruz ama Suriye’nin diğer kentlerinde yaşayan halklar da böyle düşünüyor. Önder Apo’yu özgür bir yaşamın felsefesi olarak ele alıyorlar. Önder Apo’nun 20 yıllık emeğinin sonucudur da devrim. Önder Apo’nun emeği sayesinde bu kadar kazanım elde edebildik. Bunca alanı özgürleştirip özerk bir sistemi inşa edebildik. Kadın olarak kendimize sahip çıkabildik. Savunmamızı geliştirebildik. Bugün toplumsal, siyasi, idari ve askeri tüm akademilerimizde Demokratik Uygarlık Manifestosu işleniyor. Okullardaki müfredatlar bile Önder Apo’nun düşüncesi temelinde oluşturuluyor. Yeni bir nesil de gelişiyor. Hiç kimse, Rojava ve Suriye’de Önder Apo gerçekliğini inkar edemez. Önder Apo’nun felsefesi sayesinde bugün Kuzey-Doğu Suriye ayakta ve yaşıyor.

Kuzey-Doğu Suriye’ye saldırılarda da bu felsefeye dayanan siyasi duruşun ve yönetim anlayışının rolü belirleyici mi?

Önder Apo’nun paradigması ile kapitalist modernite sistemi çatışıyor. Sistemin sahipleri ile bölgesel uzantıları, demokratik ulusa, halkların eşit ve özgür birlikteliğine, yaşamına karşılar. Bu nedenle de Önder Apo, Özgürlük Hareketi ve halkımıza yönelik şiddetli saldırılar gerçekleşiyor. İşgalci Türk devleti kimden cesaret alarak Kuzey-Doğu Suriye ile Suriye topraklarına bu kadar saldırıyor. Başûrê Kurdistan’a, Şengal’e saldırıyor. Bakurê Kurdistan’da terör estiriyor. Önder Apo üzerinde çok ağır bir tecrit uyguluyor. Hegemon güçler, iktidarcı sistem, Önder Apo’nun sistemlerine karşı geliştirdiği alternatiften korkuyor. Ortadoğu projelerine karşı engel olarak görüyor. 5 bin yılın ardından Önder Apo’nun ideolojisiyle Ortadoğu tekrar demokratik uygarlığın beşiği olacaktır. Bugün hegemon güçler bundan korkuyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin sonlandırılması ve özgürlüğü için TEV-DEM olarak neler yapıyorsunuz?

Toplumun gücü belirleyicidir. Toplum birlikteliğini oluşturursa Önder Apo’ya büyük bir destek vermiş olur. Bugün ‘acaba ne yapabilirim’ diyeceğimiz bir dönem değil. Günün 24 saatinde önümüze çıkan her çalışmayı oturmadan, durmadan yürütmemiz gerekiyor. Bu ideoloji ve felsefeyi dünyada kalıcı hale getirmek için. TEV-DEM olarak Kuzey-Doğu Suriye’de üzerimize düşen görev ve sorumlulukları tereddütsüz yerine getireceğiz. Her kurumumuz, Önder Apo’yu sahiplenmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.